Evlenmek isteyen gençlerin yolunu kesen "hele"ler

Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere her makam ve mevkideki yetkililer Türkiye'nin azalan nüfusuna dikkat çekiyorlar.

Başkan Erdoğan konuyla alakalı yaptığı konuşmalarda, azalan nüfus meselesinin Türkiye'nin beka sorunu olduğunu vurguluyor. Başkan Erdoğan 2025 yılını aile yılı ilan etti. Bu kapsamda evlenmeyi ve doğurganlığın artırılmasını teşvik babından yeni destek paketleri de açıklandı.

Dünkü Vakıflar Haftası Toplu Açılış Töreni'nde konuşan Başkan Erdoğan, "Vakıflarımızı ve hayırseverlerimizi gençlerin yuva kurmasına daha fazla destek olmaya çağırıyorum." dedi.

Şüphesiz, evliliklerin azalıp boşanmaların artmasını ve çocuk yapmaktan imtina edilmesini tek bir sebebe bağlamak imkansız.

Ekonomik çalkantılar, sosyal medyanın hayatın akışını belirlemesi ve bireyselliği ön plana çıkarmasıyla enaniyeti artırması gibi birçok sebep sayılabilir.

Ülkede ne kadar ahlâksız, şahsiyetsiz, sapık insan müsveddesi varsa toplayıp gündüz vakti televizyon programlarına çıkartılması da toplumdaki güven duygusunu aşındırıyor. Her şeyin başı güvendir. Bir cemiyette güven duygusu kayboldu mu en basit bir alışveriş bile yapılamaz, kaldı ki yuva kurulsun.

İşin uzmanları bu konularda yazıp konuşuyor. Ben bu vesileyle bir gözlemimi aktaracağım. Daha doğrusu genç arkadaşlardan duyduklarımıyakınmalarını. Bana anlatılanları elimden geldiğince duyurmak da köşe yazarı olarak benim vazifem. Türkiye'de evlenmek isteyen gençlere aileleri "Hele okulun bitsin de bakarız" derler. Lâkin Türkiye'de okulu bitirmek hiç de kolay değildir. Bir genç, en iyi ihtimalle 22-23 yaşında üniversiteyi bitirebiliyor. Hadi okulu bitirdiler bu sefer de aile büyüklerinin "Hele" ile başlayarak kurdukları cümledeki okul gider yerine "askerlik" ve "iş" gelir. Eh "askerlik, iş" derken yaşlar oluyor 30.