Anayasa çalışması tehditlere kurban edilmemeli

Yeni anayasayla alâkalı tekliflerle birlikte, kendilerini bu ülkenin mâliki sanan ve kendilerinden başka kimsenin bu vatanı sevmediğine dair evham sahibi hastalıklı güruh tehditlere başladı. Nihayetinde, bu topraklarda siyasi kahpeliği ve suikastları başlatmasıyla bilinen İttihat ve Terakki'nin çizgisinden geliyorlar. Ne zaman hangi kahpeliği yapacakları belli olmaz.

1982 darbe anayasasından kurtulmak için uzun zamandır mücadele ediliyor. Hadiseye bütüncül değil de tedrici bir anlayışla yaklaşıldığından her seferinde aynı tartışmaları yaşıyoruz. Artık yepyeni bir anayasa yapmanın vakti geldi de geçiyor.

Bu yeni anayasa 82 darbe anayasasından izler taşıyacaksa gündemi meşgul etmeye gerek yok. Mevcut anayasayla devam edilebilir.

Yeni anayasanın ruhu ne olacak

Hangi dünya görüşü üzerine bina edilecek

Bu sualler üzerinden anayasa mevzusu konuşulmalı. Eskinin köhnemiş türkülerini söylemenin mânâsı yok. Kökleri çok derinde olan ve her daim yepyeni olan türküleri söylemenin zamanı.

Anayasa tartışmaları arttıkça, yazımın başında bahsettiğim evham sahibi hastalıklı güruh "Şuna dokunursanız vururuz, buna dokunursanız mezarınızı kazın" minvalinde tehditleri artıracaklardır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tehditleri kale almadığını, geçen 22 yılda gördük. Yalnız, bu tehditler bürokraside tesirli olabiliyor. Bu sebepten mezkûr tehditler anında bertaraf edilmeli. Bu işin başka çıkar yolu yok.

Mâlum güruh 22 yıldır "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyerek, "Ordu göreve" pankartları açarak, "Genç subaylar rahatsız" manşetleri atarak, "İyi ki asker var" köşe yazıları yazarak Başkan Erdoğan'ı devirmenin hayallerini kuruyorlar. Bir de bunlara Fethullahçı Terör Örgütü eklendi.