Talabani için köprüden önceki son çıkış

"Diplomasi sustuğunda başka şeyler konuşur" demişti bir dostum. Ankara'da müthiş bir diplomasi trafiği yürütülüyor. Bu yoğun trafiğin içeriği iki katmanlı. Bir katman bölgenin geleceğini ilgilendiriyor. Diğer katman ise Türkiye'nin ulusal güvenliğini. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mısır ziyareti hem Gazze'yi, hem de ABD sonrası bölgesel denklemi etkileyecek bir mahiyet taşıyordu. Özellikle Irak'la yaşanan trafik ise bölgesel denklemin yansıra terörle mücadeleyi de ilgilendiriyor. Bu yazıda gelişmelerin terörle mücadele katmanına odaklanacağım. ABD-Türkiye ilişkilerini ilgilendiren "ABD sonrası bölgenin geleceği" tartışmalarını ise bir sonraki yazıya bırakacağım. O konu da çok önemli ve yeni gelişmelere gebe. Geçtiğimiz yıllarda Doğu Akdeniz'de kurulan Türkiye karşıtı blokun hedefi Ankara'yı kıyılarına hapsetmekti. Bu blokun dümeninde ABD oturuyordu. İlk çeperde İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi yer alıyor, ikinci çeperde Fransa, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri bulunuyordu. Ankara bu bloku kırmak için iki şey yaptı: Bir. Libya'ya müdahale etti. Sert güç kullandı. İki. Karşıdaki bloku zayıflatmak, blok üyelerinden bir kısmını yanına çekmek için diplomasiyi harekete geçirdi. Körfez'le başlayan normalleşme diğer aktörlere de yansıdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta Mısır'a gerçekleştirdiği ziyaret kurulan bu zincirin son halkasıdır. Ankara çok kutuplu, kaotik düzenin arefesinde saha temizliğini önemli ölçüde yapmış, kurduğu ilişkilerle pozisyonunu konsolide etmiştir. Türkiye'yi tehdit eden ikinci mesele terördür. Terör örgütü bölgede varlığını sürdürmek, etkisini artırmak ve Türkiye'den korunmak için çeşitli ittifaklara yöneliyor. Kuzey Irak-Suriye ekseninde Bafel Talabani ile güçlü ortaklıkları bulunuyor. Bu çekirdek ortaklığa Sincar gibi bölgelerde İran milislerinden oluşan Haşdi Şabi de destek oluyor. Örgütlerin sponsorluğunu ABD ve İran üstleniyor. Ankara, Irak'taki terör varlığını ortadan kaldırmak için önemli operasyonlar yapıyor. Sert gücünü her hal ve şartta kullanmaktan çekinmiyor. Ancak yapılması gereken bir şey daha var: Diplomasiyi konuşturmak ve PKK-Talabani ikilisini yalnızlaştırıp, tecrit etmek, terörün tasfiyesini sağlamak. Gerekirse ikisini de doğrudan hedef almak. Bu kapsamda Bağdat'la yürütülen temasları biliyorsunuz. Dışişleri Bakanı Fidan'ın ziyaretini MİT Başkanı Kalın ve Milli Savunma Bakanı Güler'in temasları izledi. Gelinen noktada Bağdat'la ciddi bir mesafe alındığı söyleniyor. PKK için resmi bir belgede ilk kez terör örgütü vurgusu yapan Irak'ın sınıra duvar örme, ülkedeki terör unsurlarını dağıtma gibi seçenekleri değerlendirdiği ileri sürülüyor.Ankara bu konuda Irak'taki diğer aktörlere de güçlü mesajlar veriyor ("Düşmanlarımızın yanında duran maliyetine katlanır" mesajı verildiğini yazmıştık. Suriye-Irak: Yapbozun Parçaları, Eylül 2023). Talabani'ye bu kapsamda hava ambargosu uygulandığını biliyorsunuz. Irak'la yapımı planlanan Kalkınma Yolu güzergahının da Talabani bölgesini pas geçecek olması kimseyi şaşırtmamalı. Geçtiğimiz hafta Ankara'ya dikkatlerden kaçan bir ziyaret gerçekleşti. Irak'taki İran milislerinin lideri, Haşdi Şabi Heyeti Başkanı Falih El Feyyad Dışişleri Bakanı Hakan Fidan tarafından kabul edildi. Baş başa gerçekleştiğini öğrendiğim Fidan-El Feyyad görüşmesinin de PKK-Talabani ikilisini yalnızlaştırma stratejisinin bir parçası olduğunu düşünüyorum. Ankara Irak'taki terör unsurlarının etkisiz hale getirilmesi için Haşdi Şabi ile de konuşulması gerektiğini düşünüyor. Kaynaklarım görüşmede Iraklı misafire Irak'taki güvenlik durumu, ülkedeki PKK varlığı ve terörün Türkiye'ye yönelik tehditleriyle ilgili mesajlar verildiğini belirtiyor. Bu arada Haşdi Şabi liderinin daha önce de Ankara'ya bir kaç kez geldiğini ancak bu ziyaretlerin duyurulmadığını öğrendim. Dışişleri Bakanlığı El Feyyad'ın ziyaretini ilk kez kamuoyuyla paylaşıyor. Bu tablo görüşmelerde bazı ilerlemeler kaydedildiği anlamına gelebilir. Ankara'nın PKK-Talabani ortaklığını yalnızlaştırma hamlesi Süleymaniye'yi daha savunmasız yapacaktır. Bu gelişmeler geçtiğimiz hafta Süleymaniye'de