Şimdi gelelim Suriye'ye. Ülke kırılgan. Dalgalı bir denizde, ülke birliğini, egemenliğini, meşruiyeti hedefleyen bir rota oluşturdu. Bazı aktörler ise ülkenin rotasını değiştirmeye çalışıyor.
İki önemli gelişmeye dikkat çekmek gerekiyor. Bir. SDG (ABD, Fransa ve Barzani'nin desteğiyle) konferans düzenledi. Federasyon talep ediyor. Bu kararın arkaplanını, ABD'nin bu aktörleri bir araya getirmek için nasıl uğraştığını anlatmıştık (Baknız; Kandil'den Sonra Suriye Ne Olacak 29 Nisan).
Şimdi yeni şeyler öğreniyoruz: SDG sadece federasyon talebiyle gelmiyor. Birçok noktada 10 Mart'ta Şam'la yaptığı mutabakatın gereğini de yerine getirmiyor. Sahayı bilenler diyor ki Örgüt ne tam anlamıyla Halep'ten ne de Tişrin Barajı'ndan çekildi. Örgütün kontrol ettiği bölgelerde demografi oyunları da devam ediyor. Şam'da homurtuların yükseldiği söyleniyor. Federasyon talebi için "10 Mart mutabakatını ortadan kaldıracak bir gelişme" yorumları yapılıyor. Mutabakat ortadan kalkarsa hangi gelişmelerin yaşanacağını öngörüyorsunuz.
İSRAİL KAOSTAN VAZ GEÇMEDİŞam'ın dikkati son bir haftada kuzeyden güneye çevrildi. İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD Başkanı Trump kendisine "Makul ol" dedikten sonra Suriye'de bir adım atmadı. En azından doğrudan Türkiye'yi ilgilendiren konularda. Ancak Suriye'yi bölme ve kaosa götürme arayışından da vazgeçmiş değil. Malum, İsrail, ülkenin güneyinde Dürzi'lerin yaşadığı bölgelerin silahsızlandırılmasını, Suriye ordusunun bu bölgeden uzak durmasını istiyor.
Şimdi, kaynağı belirsiz bir ses kaydı

80