İran'ın kayıp halkası PKK mı

Bir. Türkiye ve İran, iki komşu, devlet ve halktır. Dostluğu ve iyi ilişkileri muhafaza etmek iki ülkenin de çıkarına. Öte yandan, ortada yüz yıllara sari bir rekabet var. Rekabet iyidir. Gözetilmesi gereken ince çizgi ise şudur: Ulusal güvenliğe tehdit, düşmanlık doğurur.İki. İran, iki önemli konuda tarihin yanlış tarafında durdu. Karabağ'da Müslüman bir halkın topraklarının gasp edilmesini askeri, ekonomik ve siyasi olarak destekledi. Suriye'de ise, bu topraklara yabancı, zalim bir ideolojiyle (Baas) beslenen Esad'ı, kendisine stratejik müttefik olarak seçti. ABD'nin Irak işgali, İran'a, Irak-Suriye-Lübnan hattındaki direniş eksenini oluşturması fırsatını verdi. Suriye'deki Baas ideolojisinin "direniş ekseninin kilit taşı" haline gelmesi ironiktir. Ama aynı zamanda reelpolitik.Üç. Karabağ'da Azerbaycan zaferi İran'a zemin kaybettirdi. 7 Ekim sonrası bölgesel değişim İran'ın etkisini zayıflattı. Esad'ın devrilmesi İran'ın on yıllardır kurmaya çalıştığı direniş eksenini yıktı. Bu süreç İran'ın, pozisyon değiştirmesi ve bölge istikrarını desteklemesi için bir fırsattı. Ancak bu fırsatın değerlendirilmeyeceği anlaşılıyor.Dört. İran'ın dini lideri Hamaney, halkın yeni Şam'a karşı direniş başlatacağını öngördüğünü söylemişti (25 Aralık). İran Dışişleri Bakanı da "Erken sevinmeyin" uyarısı yapmıştı. Geçtiğimiz günlerde Suriye ordusu ile Lübnan Hizbullah'ı arasında sınır çatışması çıktı. Esad'ın aranan adamları da, Şam'ı yıpratmak için silahlı gruplar oluşturmaya başladı. İsrail'in planının Ahmet Şara'yı devirmek olduğunu, aynı amacı PKK'lı teröristlerin, yarı resmi İran haber ajansı Mehr'de ifade ettiğini yazmıştık (Bakınız, ABD Suriye'deki O Kamptan Çekildi, 4 Şubat).Beş. ABD Başkanı Trump, İran'a maksimum baskı kararnamesi imzaladı. İsrail, İran'ın nükleer kapasitesini hedef almak istese de Trump bundan uzak duruyor. Nükleer müzakerelere kapı araladı.

Mevcut tablo bu. Peki, yaşanan son diplomatikistihbari trafiği bu tablonun üzerine nasıl oturtabiliriz

Bir. İran, Suriye'deki mevcut tablonun değişmesini ister. Ama her ihtimale yatırım yapar. Tahran, Ankara'dan Suriye-İran ilişkilerinin gelişmesi için destek istiyor. "Suriye'yi bizimle konuşması için teşvik edin" diyorlar.İki. Yaşanan bölgesel güç erozyonu, İran içinde huzursuzluk yarattı. Tahran kimseyle konuşamıyor. Bölgesel güç sıklet merkezi Ankara-Riyad hattına kaydı. Türk mevkidaşlarıyla aynı kareye girmek, İranlı yöneticilerin iç politikada "Her şey yolunda, oyundayız" mesajı vermesi anlamına gelir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tahran'ı ziyareti konusunda yoğun bir talep var.