Radarların görüntü almadığını elbette biliyorum. O ifade "ciğerini bilirim" vurgusunun yazı konusuna uygun versiyonudur. O ifadenin mecazi bir anlam taşıdığını o kampanyayı başlatanlar biliyordu. Ama akrebin huyu sokmaktır. Trolünki çarpıtmak. Bunların hepsini normal karşılıyorum. Bu yüzden üzerinde daha fazla durmayacağım. Bu dijital bataklığa girerek paçalarımı kirletmek istemem.
MÜDAHALE İŞARETLERİ GÜÇLENİYORAsıl konumuza dönelim. İran-İsrail savaşına Ankara'nın savaşın üçüncü ülkelere sıçraması, küresel aktörlerin mücadele alanına dönüşmesi ve derinleşmesi endişesi taşıdığını vurgulamıştım. Korkulan oluyor. ABD'nin İran-İsrail gerilimine müdahil olacağına ilişkin işaretler güçleniyor. Böyle bir müdahale gerilimi kontrolden çıkarabilir. Peki, ABD gerçekten İran'a saldıracak mı Bunun bir takvimi var mı Gördüklerimi anlatayım. Ama önce kısa bir mevcut durum analizi yapmalıyım. İsrail yıllardır bu saldırıya hazırlanıyordu. 7 Ekim'i bir fırsata çevirerek planlarını hayata geçirdi. İran'ın -S-300 dahil- yüksek irtifa hava savunma sistemlerini geçtiğimiz aylarda vurmuştu. Cuma günü başlayan ve savaşa dönüşen saldırılarda İran hava sahasının kontrolünü ele geçirdi. İran, ilk günlerde füze saldırılarıyla İsrail'e karşılık verse de yoğunluk eğimi aşağı doğru seyrediyor. Bunun iki nedeni var. Bir. İran'ın füze stoğu azalıyor. İki. İsrail uçakları ateşlenen füze bataryalarını tespit ederek hedef alıyor.
LAF AĞIZDAN KAÇTI: İRAN'I BÖLMEK İSTİYORLARBu noktada üç önemli tespiti aktarmam gerekiyor. Bir. İşler İsrail için de pek parlak değil. Dün İran'ın İsrail'e yaklaşık 20 füze fırlattığına şahit olduk. Ancak belki de İsrail'e en ağır hasar bu saldırıda verildi. Tel Aviv sokakları savaş alanına döndü. Neden Wall Street Journal'ın haberini hatırlayın: "İsrail'in Arrow füzeleri tükeniyor." O halde İsrail'in bu savaşı sürdürülebilir kılma yeteneği de azalıyor. İki. İsrail saldırılara İran'ın nükleer kapasitesini ortadan kaldırmak için başladı. Bu kısa vade hedeftir. Daha ileri hedefleri rejimin değiştirilmesi, İran'ın bölünmesi, Sünni, Kürt ve Beluç azınlıklara "güvenlik garantisi" verilmesidir. Bunu ben söylemiyorum. The Jerusalem Post'un baş yazısı söylüyor (Bakınız; Trump must help Israel finish the job to dismantle Khamenei's regime- Editorial, 18 Haziran.) İran'ın nükleer kapasitesi hava operasyonlarıyla ortadan kalkmaz. İsrail'in yer altı tesisleri vurabilecek kapasitesi yok. Bu yüzden İran'ın ya müzakere masasına oturtulması ya da Fordo gibi yerin 80-90 metre altında bulunan tesislerin hedef alınması gerekiyor. İsrail, ABD yardımına muhtaç.Üç. Savaş uzadıkça üçüncü ülkelerin müdahil olma riski artıyor. İran, yılbaşında Rusya ile imzaladığı stratejik ortaklık anlaşmasını, İsrail saldırıları başlayınca parlamentodan geçirdi. Rus lider Putin önceki gece basınla buluşmasında, AA Genel Müdürü Serdar Karagöz'ün sorusuna verdiği yanıtta, bu anlaşmanın savunma alanını kapsamadığını söyledi. Ancak Rus uzmanların Buşehr nükleer tesisinde çalıştığını belirtti. "250 kişi çalışıyor, 600'e çıkabilir.

75