Beyaz Saray notları: Askerler de o mutabakata uyacak

Türkiye için bir yönüyle can yakıcı bir haftayı geride bırakıyoruz. Azerbaycan'dan memlekete dönen askeri uçağın düşmesiyle 20 askerimiz şehit oldu . Tarifsiz bir acıdır. Allah hepsine rahmet etsin, yakınlarına sabır versin. Bölge hassastır. Jeo-politik gerilim yüksektir. Daha önce mücavir alanda bir Azerbaycan yolcu uçağı düşürülmüş, İran Cumhurbaşkanı Reisi' yi taşıyan helikopter de "kaza kırıma" uğramıştır. Bu yaşananlar hafızalarda tazeliğini koruduğu için olayla ilgili çeşitli şüphe ve spekülasyonlarTürkiye için bir yönüyle can yakıcı bir haftayı geride bırakıyoruz. Azerbaycan'dan memlekete dönen askeri uçağın düşmesiyle 20 askerimiz şehit oldu. Tarifsiz bir acıdır. Allah hepsine rahmet etsin, yakınlarına sabır versin.
Bölge hassastır. Jeo-politik gerilim yüksektir. Daha önce mücavir alanda bir Azerbaycan yolcu uçağı düşürülmüş, İran Cumhurbaşkanı Reisi'yi taşıyan helikopter de "kaza kırıma" uğramıştır. Bu yaşananlar hafızalarda tazeliğini koruduğu için olayla ilgili çeşitli şüphe ve spekülasyonlar hızlı bir şekilde dolaşıma girmiştir. Ancak bu şüpheleri haklı çıkaracak herhangi bir bulgu/kanıta henüz ulaşılamamıştır. Uçağın kara kutusu bulunmuş, inceleme başlamıştır. Yaşanan olayın sebebi yakında anlaşılır. Bu elim olayın iletişimini en başından bu yana şeffaf bir şekilde yürüten Milli Savunma Bakanlığı'nın açıklamalarını yakından takip etmekte fayda var. Bilhassa sosyal medyada, daha çok etkileşim uğruna dezenformasyon üreten hesap ve kişilere karşı duyarlı olmak gerekir.
FİDAN NEDEN "DENK GELDİ" DEDİ
Bu hafta bölgenin istikrarı için önemli gelişmeler de yaşandı. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara, Beyaz Saray'da ABD Başkanı Trump ile bir araya geldi. Oldukça önemlidir.
Görüşmelerin bir bölümünde masaya Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da oturmuştur (Fidan daha sonra ABD Başkan Yardımcısı Vance, Dışişleri Bakanı Rubio, Özel Temsilci Barrack ve Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani ile uzun süren bir toplantı yaptı). Fidan konuyla ilgili açıklamasında "Bugün benim Beyaz Saray'daki varlığım, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın ziyaretiyle aslında denk gelmiş oldu" dedi. Bu mütevazı bir açıklamadır. Fidan'ın o toplantı için ABD'ye gittiği bellidir. Ancak Ankara, Suriye konusuyla ilgilenen -başta Körfez olmak üzere- diğer ülkeleri "küstürmemek" için oynadığı etkin rolün görünürlük düzeyini düşürmektedir.
TÜRKİYE-ABD-SURİYE MUTABAKATINDA NE VAR
Biliyorsunuz… Trump, "Suriye'nin anahtarı Türkiye'nin elinde" demişti. İsrail, Washington'ın Suriye dosyasını Ankara ile çalışmasından rahatsızdı. O dosyayı almak için çok uğraştılar. Sahada askeri yayılım göstererek emrivaki yaratmaya çalıştılar. Ancak… Türk Dışişleri Bakanı'nın, Beyaz Saray'daki çok önemli Suriye toplantısına "davet edilmesi", Suriye dosyasının artık Ankara'nın elinde tutkallaştığını gösterir.
Türkiye-ABD-Suriye somut uzlaşması; Bir. Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanması, İki. SDG'nin -ülkenin toprak bütünlüğünü esas alan bir formülle- Şam'a entegre olması, bunun yıl sonuna kadar gerçekleştirilmesi, Üç. Ülkede her türlü terör örgütüyle mücadele edilmesi, Dört. Ülkeye uygulanan yaptırımların kaldırılması, yatırımların gerçekleştirilmesi, Beş. Suriye-İsrail ihtilafının çözülmesi şeklinde tezahür edecektir.
EL HOL KAMPI BİRAZ DAHA BEKLEYECEK
Geçtiğimiz hafta yazmıştık. Suriye'nin, DEAŞ'a karşı koalisyonun parçası olması, SDG'nin elindeki son kozun alınacağı anlamına gelir. Beyaz Saray'daki görüşmede bu yönde imzalar atılmıştır. DEAŞ dosyası SDG'den Şam'a geçmiştir. SDG'nin eli zayıflamıştır. Süreci yanlış okumuyorsam hızlı entegrasyondan başka seçenekleri kalmamıştır. Muhtemelen, entegrasyon süreci tamamlandığında Şam yönetimi SDG unsurlarını bu kapsamda kullanmaya devam edecektir.
DEAŞ'lı tutuklular ile aile yakınlarının kaldığı