ABD'den PKK'ya garanti ve Ankara'nın kararı

Kuzey Irak'ta terör örgütü PKK'nın iki hafta arayla düzenlediği terör saldırıları yeni ve sert bir dönemin habercisi. Düğüm çözüldü, bıçak kemiğe dayandı. Bu saldırıların arkasında ABD'nin PKK'ya verdiği garanti var. Ankara tabloyu gördü, yanıtını verdi. Bu yazıda ABD garantisine, Ankara'nın aldığı karara, Talabani'nin neden gündeme geldiğine odaklanacağım. Önce kısa bir arkaplan.. Türkiye'nin Şam'la diyalog kurma kararı bölgede ABD lehine kurulan statükoyu bozdu. Böyle bir anlaşma hayata geçerse ABD'nin Suriye'de kalması imkansız hale gelecekti. Bunun üzerine ABD yeni bir oyun planı kurdu. Suriye ve Irak'ın kuzeyinde geçişkenliği artıracak, askeri varlığını tahkim edecek, bölgeyi PKK ve Talabani üzerinden kontrol edecekti. ABD Genelkurmay Başkanı Milley bu kapsamda Suriye'nin kuzeyinde teröristlerle buluştu. (ABD'li Generalin Gizli Ziyaretinin Deşifresi, Mart 2023) Bunu yaparken Ankara-Şam normalleşme sürecini İran'la birlikte sabote ettiler. Süreç tıkandı. ABD, bölgedeki varlığını terör örgütü PKK üzerine kuruyordu. İran'la da içli dışlı olan terör örgütünden sadakat bekliyordu. PKK da karşılığında ABD'den Türkiye'nin terör elebaşlarını hedef alan nokta operasyonlarına (ve Suriye'deki varlığına) ilişkin koruma garantisi istedi. (ABD'li General Teröristle Neyin Pazarlığını Yaptı, Mart 2023) Bu sırada Kuzey Irak'ta düşen ve teröristleri Suriye'den Irak'a götüren bir helikopter ABD'nin bölgede kurmaya çalıştığı yeni oyunu deşifre etti. Bafel Talabani sobelendi. Ankara Süleymaniye'ye hava sahasını kapattı. (Şeytan Üçgeninde Düşen Helikopter, Mart 2023) ABD-PKK pazarlıklarının sürdüğü sırada, Irak'ın Süleymaniye kentinde PKK'lı terörist Mazlum Abdi'ye (Brett McGurk ve Bafel Talabani'nin dostudur) operasyon düzenlendi. Abdi şans eseri kurtuldu. (Nisan 2023) Daha fazla detaya boğmayayım. Gelinen noktada TSK ve MİT'in etkili operasyonlarıyla terör örgütü elebaşları ard arda öldürüldü. PKK da ABD'ye "Bizi korumuyorsunuz" eleştirilerini açıktan dillendirmeye başladı. ABD-PKK pazarlığının 2023'ün Eylül ayında sonuçlandığı anlaşılıyor. PKK bundan sonra düğmeye bastı. 1 Ekim'de Ankara'da İçişleri Bakanlığı'na yönelik terör saldırısı bu garantiye duyulan güvenle düzenlenmiştir. ABD, 5 Ekim'de Suriye'de "Askerlerime çok yaklaştınız" diyerek Türk SİHA'sı düşürmüş ve PKK'ya "Sözümü tutuyorum" mesajı vermiştir. (Elebaşlara yönelik Türk operasyonlarını durduramamıştır, o ayrı.) Kuzey Irak'ta düzenlenen terör saldırıları da -İsrail teşvik etse bile- yine bu güvenceye dayanır. Şimdi Ankara'nın buna yanıtına odaklanalım. Ankara ABD'nin Suriye-Irak hattında kurmaya çalıştığı terör eksenini kırmak için Bağdat'la -önemli mesafe kat edilen- bir diplomasi trafiği yürütüyor. Bu kapsamda 5 ay gibi kısa bir sürede masaya Kalkınma Yolu Projesi kondu. Bağdat ve Ankara'da, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın yaptığı toplantılar sonrası Irak, terör örgütü PKK'yı yazılı bir metinde ilk kez "Tehdit" olarak niteledi. (Aralık 2023) (Kalkınma Yolu'nu dinamitlemek için bundan sonra da çok sayıda aktör tarafından çok sayıda girişim gerçekleşecektir.) Bu işin bir boyutu. Diğer boyutunda terörü kaynağında kurutma stratejisi devam ediyor. ABD'nin, terör örgütüne verdiği garanti de ortada. Peki, ne olacak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Salı günü kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada çok önemli bir detay yer alıyordu. Erdoğan, terör saldırıları sonrasında Dolmabahçe Sarayı'nda yapılan güvenlik zirvesinde önemli