Birleşmiş Milletler Kadın Birimi'nin 2025 raporuna göre, dünyanın geri kalanı gibi biz de kadın haklarında alarm veriyoruz. Cinsiyet eşitliğinde 148 ülke arasında 135'inci sıradayız. Yarısı kadın olan ülkemizde üst yönetimlerde, karar mekanizmasında kadın aklı dışarıda bırakılmışdurumda.
Mustafa Kemal Atatürk 21 Mart 1923'te Türk kadınının Milli Mücadele'deki hizmetlerini anlatırken şu sözleri sarf etmiş: "Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde, hiçbir kadın 'Ben milletimi zafere götürmekte Anadolu kadını kadar hizmet ettim' diyemez! Belki erkeklerimiz memleketi istila eden düşmana karşı süngüleriyle düşman karşısında ispât-ı vücut ettiler. Fakat bunu sağlayan; sırtıyla, kağnısıyla, kucağındaki yavrusuyla, yağmur demeyip, kış demeyip cephenin harp malzemesini taşıyan hep o ulvî, o fedakâr, o ilâhî Anadolu kadınlarıdır!"
Ne var ki 102 yıl sonrasında, bu ülkenin kurtuluşunda erkekler kadar payı olan Türk kadınının cinsiyet eşitliğindeki yeri 148 ülke arasında 135'inci sırada. Bunu ortaya koyan, Dünya Ekonomik Forumu'nun 'Cinsiyet Uçurumu 2025 Raporu'. Geçen ay Birleşmiş Milletler Kadın Birimi'nin açıkladığı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Durum Raporu'na göre de dünyanın geri kalanı gibi biz de kadın haklarında alarm veriyoruz. Bugün ülkemizde kadınların istihdam oranı yüzde 31; yükseköğretim mezunu oranı yüzde 22, yönetici pozisyonundaki kadın oranıysa yüzde 21. Bu sonuncusuysa en önemlisi!
Haberin DevamıGiderek kötüleşiyor
Şirketlerin yönetim kurullarında ve üst yönetimde kadın olması her şeyden önemli, çünkü kararlar buralarda alınıyor. Dolayısıyla kadın olmayınca, o şirketin vizyonundan tutun en alt operasyonlarına kadar kadın aklı ve ruhu yok sayılmış oluyor.
Ki rakamlara bakarsanız ülkemizde kadın aklı ciddi ölçüde dışarıda bırakılmış durumda: Yönetim kurullarında kadın üye oranı yüzde 17,5. Halka açık 475 şirketin 158'inin yönetim kurulunda kadın üye yok! Bu durum giderek kötüleşiyor. Geçen yıl yönetim kurullarının tamamı erkek olan şirketlerin oranı yüzde 33 iken, şimdi yüzde 39'a yükselmiş.
Tam da bu yüzden 'Yüzde 30 Kulübü Türkiye' çok değerli bir inisiyatif başlatmış. 2017'den beri Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu (SU CGFT) ev sahipliğinde faaliyet gösteren bu oluşum, yönetim kurullarında kadın üye olmayan halka açık şirketlere çağrıda bulunuyor. Hedefleriyse BIST'teki (Bursa, İstanbul'daki şirketler) tüm şirketlerin yönetim kurullarında da kadın üyelerin olması; BIST Yıldız Pazar ve Ana Pazar'da olan şirketlerde yönetim kurullarındaki kadın üye oranının en az yüzde 30'a ulaşması.
Haberin DevamıYüzde 30 Kulübü Türkiye Kampanyası Yönetim Kurulu Üyesi ve Proje Eş Lideri, aynı zamanda İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) eski başkanı olan Ebru Dildar Edin bu konuyu tam anlamıyla sahiplenmiş. Toplumsal refah için kadın ve erkeğin eşit seviyeye gelmesi gerektiğini vurguluyor. "Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında uluslararası rekabette öne çıkmak ancak ve ancak kadınlarla erkeklerin eşit şartlarda olacağı bir iş dünyasıyla mümkün olabilir" diyor.
Ancak olumlu gelişmelerin olduğunu da ekliyor. Mesela BIST 100'de yönetim kurulundaki kadın oranı son 2 yılda yüzde 15'ten yüzde 17,5'e çıkmış. Bağımsızlar arasında kadın yönetim kurulu üyesi oranı da 2021'de yüzde 19 iken, yüzde 24'e yükselmiş. Türkiye Bankalar Birliği'nin 2023 Mart ayı verilerine göre de bankaların üst yönetim kademelerindeki kadın çalışan oranında devam eden bir artış var. Ancak tabii ki bu rakamlar son derece yetersiz. Ebru Hanım, kamu bankalarının yönetim kurullarında ve üst yönetimlerindeki durumun vahametini ortaya koyuyor: Sadece birinde yönetim kurulunda bir kadın var.