2022'de paralimpik okçulukta dünya şampiyonu unvanını kazanan Yiğit Caner Aydın, yarın Güney Kore'de başlayacak Para Okçuluk Dünya Şampiyonası'nda yine madalya için yarışacak.
"Sadece Türkiye'deki 15 milyon engelli için değil, dünyadaki tüm engellilere ilham olmak için çalışıyorum" diyen Aydın'la konuştuk.
Karşımda oturan bir dünya şampiyonu: Yiğit Caner Aydın... "Hastanede aylarca yattığım yoğun bakımdayken vücudumda tek hareket ettirebildiğim yer olan gözlerimle sürekli tavana bakarken hep şunu düşünüyordum: Bana kesinlikle bir misyon yüklendi. Bundan sonra benzer durumları yaşayan herkese ben ilham vereceğim, ışık olacağım" diyor. Türkiye'yi paralimpik sporlarda dünyada defalarca temsil etmiş, en son 2022'de Dubai'de düzenlenen Para Okçuluk Dünya Şampiyonası'nda bireysel olarak şampiyon olmuş milli bir sporcu Yiğit Caner Aydın.
Haberin DevamıBu satırları okuduğunuz saatlerde Güney Kore'de Para Okçuluk Dünya Şampiyonası'nda mücadele etmek için hazırlıklarını tamamlıyor. Şampiyona yarın başlayacak. Ancak kendisi için madalya kazanmak değil onun mücadelesi. Hastane odasında kendine verdiği sözü tutmak; sadece Türkiye'de yaşayan 15 milyon engelli için değil, dünyadaki tüm engellilere ilham olmak için onun mücadelesi. "Ben ne kadar başarılı olur ve tanınırsam, onlara da o kadar çok güç verebilirim.
Ben ne kadar çok madalya kazanırsam, onlar da o kadar çok madalya kazanmış olur. Kendimin çok ötesinde bir mücadele veriyorum" diyor.
"DEVAM ETMEK ZAFERDİR"
"Peki ama Yiğit, herkes senin kadar azimli ve güçlü olamaz. Sence hiç umudu, cesareti olmayan, kendinde güç bulamayan biri nereden başlamalı" diye sorduğumda "Denemekten korkmayarak" diyor ve şöyle devam ediyor: "Bir şeyi 90 kere yapıp başaramasanız bile, 91'inci kere denemek... Vazgeçmeden denemeye devam etmek. Bence asıl madalya bir zafer anına değil; vazgeçmediğin, başaramadıktan sonra yeniden denediğin o anlara verilmeli. Ama bizler hep sonuca bakıyoruz. Oysaki asıl zaferler, o sonuca giden yol üzerinde kazanılıyor."
Yiğit'in en çok üzerinde durduğu konuysa bireysellik. "Bana hep 'Ebeveynleriniz size çok destek oldu mu' diye soruyorlar. Elbette çok destek olmak istediler. Ama inanın Verda Hanım, ben kendi sınırlarımı olağanüstü zorlayarak hiçbir destek almamaya çalıştım hep. Çünkü siz gücünüzü ne kadar kendinizden alırsanız, o kadar özgürleşebilirsiniz. O ölçüde güçlenirsiniz" dedikten sonra isminin başharflerinden oluşan, 'YCA' logolu, üzerinde 'Elinden Gelenin En İyisini Yap!' yazan fincanından kahvesini yudumluyor. "Üzerinde bunun gibi mottolar yazılı olan tişörtler, kalemler, tabaklar vs. üretmeye başlıyorum. Amacım herkesin kendi içindeki muazzam gücü uyandırmaya vesile olmak" diyor.
Haberin DevamıHayalleri elbette kendi gibi sınır tanımıyor. Ülkemizin ilk tekerlekli sandalyeli televizyon sunucusu ve Türkiye Milli Paralimpik Komitesi'nin uluslararası temsilcisi olması bir yana, yakında bir vakıf kurarak birçok sosyal sorumluluk projesine bayraktarlık etmek istiyor. "Yapmak istediklerimin başındaysa engeli olan insanlarla ilgili dramatik algıyı değiştirmek var. Çünkü bunlar birer engel değil, farklılık. Ve hepimiz farklılıklarımızla birbirimizi tamamlıyoruz, bütünü var ediyoruz. Ayrıca fiziksel, zihinsel veya psikolojik bir engeli olmayan kimse var mı Elbette özel ihtiyaçları olan bireyler var. Ama onların da topluma kazandırabileceği çok şey var. Bunu yapabilmeleri içinse önce algıyı değiştirmemiz lazım" diyen Yiğit Caner bir kitap yazmaya başladığı müjdesini de bu arada veriyor.