'Başımıza icat çıkarsana'

40 yıldır global olarak düzenlenen Eco-marathon 20 yıldır Türkiye'de de gerçekleştiriliyor. Yarışmada gençler, dünya kaynaklarını da koruyan, en az enerjiyi kullanarak en çok yolu kat eden arabalar üretiyorlar. Bu yarışma sayesinde gençlerin özgüvenleri artıyor, ekip ruhunu hissediyorlar.

Bizler 'Başımıza icat çıkarma' diye diye büyütülmüş nesilleriz. Farklı düşünen, alışılagelmiş kalıpların dışında fikirler üretenler neredeyse kabul görmüyor bu topraklarda. Bu da hepimizin yaratıcılığını öldürüyor. Basmakalıp düşüncelerle otomatik pilotta yaşamamıza sebep oluyor.

Hele bu dönem, bu durum çok daha kötü. Çocuklar, gençler artık sabah gözlerini açtıkları andan itibaren ellerinde telefon, karşılarında bilgisayar ekranıyla yaşıyorlar. Dolayısıyla tüm dikkatleri sürekli 'dışarıda'. 'İçeriye' neredeyse hiç bakmıyorlar. Özgün fikirlerini gitgide daha da kapatıyorlar. Ne yapmak istiyorlar, bu dünyaya hangi değeri katabilirler ve bu neden önemli diye sorgulamıyorlar. Kendileriyle ve çevreleriyle bağ kurmayı neredeyse unuttular.

DÜNYA İÇİN YARIŞIYORLAR

Haberin Devamı

Dolayısıyla bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz şey bu: Özgürce düşünen, kendi özgün fikirlerinin farkına varan ve böylelikle kendine has özelliklerini, farklılıklarını bu yaşama katan gençler.

Çok şükür ki bu amaca yönelik bir şeyler yapan birileri var: Dünyanın önde gelen enerji şirketlerinden, 1923'ten bu yana da Türkiye'de faaliyet gösteren Shell Türkiye onlardan biri. Kurum, global markanın tam 40 yıldır lise ve üniversite seviyesindeki gençler için düzenlediği Eco-marathon yarışmasını 20 yıldır Türkiye'de gerçekleştiriyor. Bu yarışmada gençler, en az enerji kullanarak en çok yol kat edebilen arabalar üretiyorlar. Üstelik benzin yerine yenilikçi enerji (hidrojen, elektrik gibi) kullanarak dünya kaynaklarını koruyorlar. Tasarımından yarış pistinde kullanarak test etmeye kadar sürecin her aşamasını kendileri oluşturuyorlar. Yani her biri hem mühendis, hem tasarımcı, hem girişimci, hem yönetici hem de pilot olmayı öğreniyor desek yeridir.

"Bu yarışma benim kalbime en yakın olan projemiz. Her bir gencin ne gibi mucizeler yaratabileceğini görmek; özgüvenlerinin, ekip ruhlarının ve girişimciliklerinin bu süreçte nasıl geliştiğine şahit olmak beni çok heyecanlandırıyor" diyor 34 yıldır hayatını kuruma vakfetmiş olan Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem. Eco-marathon'un dünyanın en uzun soluklu öğrenci inovasyon yarışması olduğunu da özellikle vurguluyor.

Haberin Devamı

Eco-marathon'un en etkileyici tarafı bence ilk adımından son adımına kadar her aşamasını gençlerin inşa etmesine olanak sağlaması. Önce alternatif bir enerji kaynağı buluyor, sonra arabayı en az enerji tüketerek en çok yol yapabilecek şekilde tasarlıyor, akabinde sponsor arayışına çıkıyorlar. Marka gençlerin girişimciliğini arttırmak amacıyla özellikle finansal destek vermiyor. Buldukları bütçeyi doğru şekilde yönetmeyi öğrenen gençler, bu süreçte ekip içinde işbölümü de yapıyorlar. Belki de en güzel tarafı; en başından en sonuna kadar yarışmaya katılan farklı şehirlerden gençlerin rakip olmalarına rağmen birbirleriyle sürekli bilgi alışverişinde olmaları, işbirliği yapmaları. Takıldıkları noktalarda çözüm bulmayı, bir engel olduğunda vazgeçmek yerine harekete geçmeyi, takımın parçası olmayı öğrenmeleri de cabası. Bana kalırsa en önemli katkısıysa şu: Gençler enerji verimliliğini ulaşımda sağlamayı öğrenince, eminim bu bilinci enerji tüketimlerinde her alanda hayata geçirecekler.