Sihirli bir elin dokunuşu

Çok uzun zamandır üst üste üzerine koyarak yükselen bir oyunla istikrar yakaladığı bir dönemine şahit olmamıştık, Fenerbahçe'nin.

İyi olduğu ve oynadığı serileri yok muydu

Kuşkusuz vardı ama hep bir yerlerde eksikleri oluyordu; mesela iyi oynuyor gol atamıyordu, koparamıyordu ya da kazanıyor ama futbol olarak izleyeni tatmin etmiyordu.

Başakşehir karşılaşması sanki milat oldu Fenerbahçe'ye.

Orada eleştirdiğimiz her ne varsa son üç maçta bir anlamda üzerine sihirli bir el dokunmuş gibi olumlu anlamda değişti.

Sihirli bir elin dokunuşu…

Talisca mı

Asansio mu

Yoksa Fred mi

Sizce hangisi

İtiraf etmeliyim ilk geldiğinde içimde derin bir şüphe vardı; Fenerbahçe gibi karmaşık, kompleks ve etrafında bir dolu sorun olan takımın teknik direktörü için Tedesco doğru seçim miydi, diye.

Başlarda eleştirdiğim de oldu. Hatta çok uzaklara gitmeyelim; Başakşehir karşılaşmasının berabere sonuçlanmasında etkisi olduğunu burada anlattım. Fikrimin değiştiğini de düşünmeyin.

Ancak şurası bir gerçeklik ki Tedesco takıma kendisini inandırmış; ikna etmiş.

Bir başka Fenerbahçe gerçeğini de ilave edelim; Fenerbahçe'ye Alman teknik direktör her zaman iyi geliyor.

Duam oyunu ve istikrarı diye bir süreç yaşadı bu takım.

Son yıllarda yaşananlardan sonra elbette dilimizi ısırarak konuşuyoruz, yazıyoruz; bir kırlangıçla baharın gelmeyeceğini de hesaba katmak gerekiyor ama Fenerbahçe'de bazı oyuncuların form tuttuğunu da görebiliyoruz.

Dün Fenerbahçe öyle bir ikinci gol attı ki öncesinde topla 54 defa oynayan, paslaşan bir takım vardı sahada.

Topu sabırla her tarafta herkesin ayağına bir defa dokunacak şekilde dolaştırdılar, dolaştırdılar… Sonunda geriye kadar döndüler ve sol tarafta geniş bir boş alan yaratıp oraya da Fred ile güzel bir pas attılar.

Levent Mercan o boşluğu kusursuz değerlendirdi ve Talisca'ya al da at dedi.

Bu karşılaşmanın en güzel golüydü ve futbol adına Fenerbahçe'nin sahada okuduğu şiir gibiydi.

İlk gol

İkincisi olmasa bu golün methini ballandıra ballandıra anlatmak mümkün olurdu.

Bu iki goldeki pas oyununun mutlak surette bir teknik adam dokunuşu ile ilgisi olduğuna şüphe duymuyorum.

Belki her karşılaşmada eksik taraflarını konuşuyoruz ancak bu ilk 45 dakika Fenerbahçe adına gerçekten çok iyi geçti.

Eyüpspor'un gücü hesaba katılırsa belki fazla da abartmamak gerekir şeklinde çok klişe bir Fenerbahçe itidalli yorumuna zorlayabilir bizi ama geçmişte böyle rakiplere karşı da ne kadar zorlandığını hatırlamak övgüde cimri olmaya ihtiyaç duyulmamasına belki daha kolay ikna edebilir hepimizi