Yapılan son araştırmaya göre birçok insan için duygusal ve psikolojik açıdan dengeli, verimli ve işlevsel çalışmanın zirve noktası 55 ile 60 yaş arası. Yaşla birlikte daha iyi yargı ve dengeli karar alma becerileri ortaya çıkıyor ki bunlar da liderlik için en gerekli nitelikler...
Hayat 40'ından sonra başlar, derler... Oysa yaş ilerledikçe hem zihnin hem de bedenin performans bakımından geriye gittiği düşünülür. Peki, fonksiyonlar gerilese bile hayatı ileriki yaşlarda daha anlamlı kılan şey ne olabilir Yakın zaman önce biliminsanları meselenin aslında çok yanlış anlaşıldığını ortaya koydular. Sanılanın aksine insanın bilişsel yetenekleri 40'ından sonra gerilemiyor, tam tersine daha nitelikli ve incelikli davranmasını sağlayan yetileri gelişiyor.
Batı Avustralya Üniversitesi'nden psikoloji profesörü Gilles E. Gignac önderliğinde yürütülen araştırmaya göre insanın 20'lerinde zirve yaptığı bilgisi beynin yalnızca 'ham bilgi işleme' gücüne dayanıyor. Yani bilmece çözme, bir oyunu kavrama veya hesaplama gücü gibi somut bilgilerin işlenmesinde bu yaşlar en verimli olunan dönem. Matematikçilerin çoğunlukla 30'lu yaşlarında en önemli katkılarını sundukları da biliniyor. Satranç şampiyonlarıysa 40 yaşından sonra nadiren zirvede kalabiliyor. Ancak psikolojik işlevlere gelince denklem değişiyor.
Haberin DevamıGignac'e göre birçok insan için duygusal ve psikolojik açıdan dengeli, verimli ve işlevsel çalışmanın zirve noktası 55 ile 60 yaş arası. Bu bilgi, özellikle iş hayatında bu yaş grubundaki kişilerin neden en verimli dönemlerinde olduklarını açıklıyor. İşlem gücü açısından yetileri azalsa bile deneyim ve görgüyle bağlantı kurma kabiliyeti gelişen beyin, karmaşık problemleri çözme ve liderlik açısından daha verimli bir yapıya bürünüyor. Yaşla birlikte bazı yetiler azalsa bile diğer önemli özellikler güçleniyor. Böylece daha iyi yargı ve dengeli karar alma becerileri ortaya çıkıyor ki bunlar da liderlik için en gerekli nitelikler...
Avustralyalı araştırma ekibi, zihin performansının yetenek ve yaşa göre dağılımını incelerken farklı psikolojik özelliklere odaklanmışlar. Bunların ölçülebilir, kalıcı ve gerçek hayattaki başarıyı öngörebilir olmalarına dikkat ederek, bu çerçevede 16 psikolojik boyut belirlemişler. Akıl yürütme, hafıza kapasitesi, bilgi işleme hızı, bilgi birikimi ve duygusal zekâ gibi bilişsel becerilerin yanı sıra en önemli kişilik özelliklerine yer vermişler: Dışadönüklük, duygusal denge, sorumluluk, deneyime açıklık ve uyumluluk. Sonuç olarak her bir özelliğin yaşam boyunca nasıl değiştiğini haritalandırmayı başarmışlar. Bundan sonrasını profesörün kendi kalemine bırakıyorum: "Elde ettiğimiz veriler, birçok özelliğin hayatın geç dönemlerinde zirveye ulaştığını gösterdi. Örneğin sorumluluk duygusu 65 yaş civarında, duygusal dengeyse 75 yaş civarında en yüksek seviyesine ulaşıyordu. Daha az konuşulan özellikler -örneğin ahlaki muhakeme veya önyargılara direnme kapasitesi- de yaş ilerledikçe gelişmeye devam ediyordu; hatta bazıları 70'li ve 80'li yaşlarda bile artış gösteriyordu." Genel çerçeveyi görmek adına tüm boyutların ağırlıklarını oranlayınca ortaya bir de çarpıcı sonuç çıkmış: "Genel zihinsel işlev 55 ile 60 yaş arasında zirve yapıyor, ardından 65 civarında yavaşça düşmeye başlıyor. 75 yaş sonrasındaysa bu düşüş hızlanıyor." Araştırmalar gösteriyor ki; insanın büyümesi bir bakıma hiç durmuyor ve gelişim bir ömür boyu sürüyor. Hakkaniyetli büyüklerin sözünü dinlemenin neden kıymetli olduğunu bilim apaçık ifade ediyor.
Haberin DevamıYeni orta yaş 50'ler mi
Şayet insanlık büyük bir felaket veya krizle baş etmek durumunda kalmazsa 10-20 yıl sonra 70'lerinde hâlâ çakı gibi etrafta dolanan insanların çokluğu sıradışı olmayacak. Bugün 60'larında olan yakınlarınıza, aile üyelerinize bakınca bile iki kuşak önce 60 yaşında olanlara kıyasla çok daha sağlıklı ve aktif durumda olanları rahatlıkla seçmek mümkün. Önceki nesilleri bilinçsizce bağımlılıklara alıştıran tüketim düzeninden kendini kurtarmayı başaran insanlar, sadece sigarayı bırakmakla önceki nesillere göre büyük avantaj yakalamış oldular. Şimdiyse 30'larında yogada ustalaşmış, 40'larında düzenli spor salonuna giden, 50'sinde Doğu tıbbıyla sağlığını yeniden keşfeden insanlar eskiye göre çok daha fazla. Üstelik kimilerinin 5 yaşında meditasyon yapmayı öğrenen torunları var!