Güç sarhoşluğu fena çarpıyor!
Yüksek sosyal statüye kavuşmak insanlarda alkol almaya benzeyen etkiler yaratıyormuş. Hani bizde 'güç sarhoşluğu' denir ya, tam olarak öyle. Ayrıca güçlü hissedenlerin beyinlerinde 'motor rezonans' kabiliyetlerinin azaldığı tespit edilmiş. 'Motor rezonans' insanları 'sosyal canlı' yapan en temel özellik sayılıyor…
Günümüzde güç sahibi olmak pek çok insanın arzuladığı bir varoluş biçimine dönüştü. Sosyal medyada her gün ya mevkisi ya nüfuzu ya da maddi gücüyle öne çıkan insanların yarattığı tuhaf, kaba, ahlaksız veya vicdansız hadiseleri takip ediyoruz. Güç ne kadar fazla olursa olsun, ele geçirdiği insanlara yeterli geliyormuş gibi görünmüyor. Kimse de gücünden vazgeçmeyi istemiyor. BBC Science Focus yayınında, dünyada fenomen haline gelen güç takıntısı üzerine bir makale yayımlandı. Günümüz insanının güçle ilişkisini değerlendiren yazıda, son 10 yılda saygın üniversitelerin yaptığı deney ve araştırmaların sonuçları vardı. Yüksek ve düşük statüdeki insanların sosyal davranışlarını karşılaştıran araştırmaların ortak sonucunu hemen paylaşayım: En fenaları, en güçlü insanlar.
Haberin Devamıİşin ilginci, araştırmalara göre yüksek sosyal statüye kavuşmak insanlarda alkol almaya benzyen etkiler yaratıyormuş. Bizde 'güç sarhoşluğu' denir ya, tam olarak öyle. Neredeyse bizim cümleyi deyim olmaktan çıkarıp tıbbi terim yapacak kadar biyolojik karşılığı var. Dilimizin ifade zenginliğine bir kez daha hayran kalarak profesör Adam Galinsky'nin bulgularını inceliyorum.
New York'taki Columbia İşletme Okulu'nda görevli, liderlik ve iş etiği uzmanı Galinsky'ye göre güç ve yüksek statü, insan bünyesinde hormonal dengesizlik yaratıyor. Güç şarabından içenlerin davranışları ve karar mekanizmaları olumsuz etkilenirken hormon akışları ve beyin faaliyetleri değişmeye başlıyor. "Araştırmalara göre insanları yüksek bir mevkiye koyduğunuzda, özellikle ortada kriz veya afet yönetimi gibi durumlar yoksa testosteron seviyeleri artıyor ve stres hormonları düşüyor" sözleriyle bu şaşırtıcı durumu açıklayan profesöre göre güç sarhoşluğu insandaki kontrol ve kendine mani olma mekanizmalarını sekteye uğratıyor: "Güç, insanların ileriye atılmasını kolaylaştırıyor fakat bunu
hiç strese kapılmadan ve korkusuzca yapıyorlar." Sarhoşların 'geri yapmadığı', arsızlaştığı gibi, güç ve mevki sahibi olanlar da istediklerini yapacak cesareti daha kolay buluyor ve davranışlarının sonuçlarını
pek gözetmiyorlar.
SOSYAL HİYERARŞİ
Güç ve mevki, akla çoğunlukla politik liderleri ve zenginleri getiriyor ancak toplumun her birimini kapsıyor. CEO'lardan alt kademe amirlere, ofislerden okul sıralarına ve evliliklere kadar her yerde güç çekişmesi gözleniyor. Bu noktadaysa sosyal hiyerarşi kavramı öne çıkıyor. Galinsky'ye göre hiyerarşi, insanları organize etmenin en verimli ve etkili yolu olarak evrilmiş. İşbölümü ve koordinasyon yaratıyor, çatışmaları azaltıyor. Grup içinde yükselmek için motivasyon mekanizmaları yaratıyor.
Ancak hiyerarşinin işlemesi için güçler arasında mutlaka dengesizlik gerekiyor, "Hiyerarşi için bazıları güç sahibi olmalı, diğerlerinin de 'yerini bilmesi' gerekli" diyen Galinsky'ye göre hiyerarşik yapı ne kadar sarsılmaz olursa, grup içinde zayıf kalmayı seçenler o kadar artıyormuş. "Otoriter liderlerin sosyal ve ekonomik huzursuzluk zamanlarında güç kazanması da buna bağlı" diye ekliyor profesör. Yani bir bakıma, ortam huzursuz olduğunda gücünü başkasına devretmek isteyenler ve her koşulda boyun eğenler çoğalıyor.
Haberin DevamıBENMERKEZCİLİĞE YATKINLIK
Amerika'da Başkan Donald Trump'ın yeniden seçilmesini örnek gösteren makaleye göre; Trump kimileri için 'güçlü' kimileri içinse 'otoriter' bir lider. Üstelik liderlik karakteri bakımından dünyada hiç yalnız değil; King's College London araştırmasına göreyse 2022'den beri dünyada otoriter liderlere karşı tolerans eğilimi görülüyor. Big Tech CEO'ları da büyük güçleri yöneten liderler olarak toplumda kabul görüyor.