'Başkanım işini bilir'

Tek cümlede devasa bir resmi gösterebilen cümlelerden hep etkilenirim. "Amerika'nın işi iştir" (America's business is business) bunlardan biri. Amerikan kültürünü, siyasetini ve iş yapısını tek başına düşündüren bu üç kelimenin ne kadar yerli yerinde olduğuna geçen hafta Başkan Trump'ın 'Big Tech' liderleriyle toplantısında şahit olduk.

Donald Trump ülkesinin yapay zekâ alanındaki uzun dönem liderliğini güvenceye almak için OpenAI, Microsoft, Google, Apple, AMD, Oracle ve Meta'nın en üst düzey yöneticileri ve CEO'larıyla bir araya geldi. Yapay zekânın dünyadaki gidişatına yön veren şirketlerin buluştuğu Beyaz Saray yemeğinde, işadamı ve ABD Başkanı Donald Trump mükemmel bir lider aurasıyla misafirlerini ağırladı. Büyük teknoloji liderlerinin Başkan'a ve politikalarına duyduğu bağlılık ve şükran ifadelerine sahne olan buluşma, Amerikan hükümetinin küresel ve sektörel gücünü koruma yolunda yapay zekâyla işbirliği yapacağının net bir göstergesiydi.

Yeryüzünün en zengin iş liderlerini el pençe divan karşısına dizebilmek, sahiden de her Amerikan başkanına nasip olacak şey değil. Merkezinde Başkan Trump'ın olduğu fotoğrafa bakınca dikkatimi çekense Bill Gates'in aykırı duruşu, yılların hediyesi karizması ve Başkan'a bakışları oluyor. Hepsinin en kıdemlisi, en zengini ama aralarındaki asıl fark sıfırdan imparatorluk yaratan tek isim olmasından geliyor. Bu bağlamda Donald J. Trump'ın iş dünyasındaki tek mevkidaşı.

Haberin Devamı

Musk'ın mazereti var

Öte yandan davet edildiği halde toplantıya katılamayacağını mazeretle bildiren Elon Musk oval ofisteki karede şayet olsaydı ya Gates'le aynı aurayı taşıyacak ya da Başkan Trump'ın omzu üzerinden 'aura farming' (kendini karizmatik gösterme çabası) yapacaktı. Aslında Musk'ın yokluğu, Tim Cook'tan Satya Nadella'ya kadar hemen herkesin başkanı hazır olda dinlemesinin sebeplerinden biriydi belki çünkü liderlerin hiçbiri o noktaya kolay kolay gelmemişti. Donald Trump şimdiye kadar kullandığı en güçlü yumuşak silahı olan 'tarifeleriyle' teknoloji şirketlerine gerekli ayarı vermiş, imalat için dışarıya harcanan kaynaklarıysa ülkenin içinde tutmak için amansız yaptırımlar uygulamıştı. Sonuçta patron ne derse o olur. Gelecekte Amerikalılar tarihlerine dönüp baktıklarında Donald Trump'ın başkanlığını nasıl hatırlayacaklar bilemeyiz fakat vaktiyle Amerika'nın da bir patronu olduğu eminim kayıtlara geçmiş olacaktır. Yapay zekâ için en büyük rakipleri buluşturup hepsini birlik havasına sokmayı başaran ve arkasına aldığı bu sağlam gücü tüm dünyaya sergileyen ABD Başkanı'nın 'işini bildiğine' artık hiç şüphe yok.

Haberin Devamı

'Çok teşekkür ederiz'

Ülkesinin gurur kaynağı olan teknoloji liderlerinin dudaklarından dökülen samimi teşekkürler, ABD Başkanı'nın gönlünü mest edecek nitelikteydi. Beyaz Saray resmi sitesinde yayımlanan teşekkür ifadelerinden liderlerin duygularını anlamak mümkün.

OpenAI'dan Sam Altman, Trump'ı yenilik yanlısı bir lider olarak överken onun ABD sanayisini dünyada yapay zekânın öncüsü kılacak kadar güçlendirdiğini söyledi: "İş dünyası ve inovasyon yanlısı bir başkan olduğunuz için teşekkürler. Şirketlerimizi ve ülkemizi bu kadar başarılı kılmak adına yaptıklarınızdan dolayı çok heyecanlıyız."

Google'ın kurucusu Sergey Brin küresel yapay zekâ yarışında hükümet desteğinin kritik olduğuna dikkat çekti. "Şu anda yapay zekâda bir dönüm noktasındayız ve yönetiminizin şirketlerimizi desteklemesi çok önemli" dedi. Yakın zaman önce Trump yönetiminin ağır yaptırımlarına maruz kalsa da "Amerikan şirketlerini dünya çapında desteklediğiniz için teşekkür ederim" diyen