Ligin yabancı kuralı yine sezon başlamadan değişti. Bu konu üzerine konuşurken 'kural' kelimesini kullanmak artık inanılmaz manasız.

Kural olan bir şeyle her önüne gelen oyuncak gibi oynamamalı çünkü.

Türkiye'de futbol kulüplerine tanınan imtiyaz başka hiçbir alanda bu kadar geniş değil. Borcun karşılığının olmadığı, paranın bu kadar rahatça harcandığı, denetim ve izleme sisteminin bu kadar dışında kalan başka hiçbir alan yok.

Türkiye'de parayı yabancıya akıtmanın en kolay yöntemi Süper Lig'den geçiyor. Federasyon son hamlesiyle bu yolu biraz daha açtı. Yerli ve milli geçinenlerin açtığı yabancı yolu yeni sezonda parayı biraz daha dışarıya akıtmanın en rahat yöntemi olacak.

23 MİLYON HARCANAN ADAM SAVCILIKTA

Fenerbahçe'den örnek vererek bir çıldırma hali anlatayım; Allan Saint-Maximin olayı!

Sezon içinde Fenerbahçe'yi ve Mourinho'yu itibarsızlaştırmaya çalışan bir ton harekete imza attı. Taraftara oynadığı kadar sahada oynamayan bu oyuncu için Fenerbahçe bir sezonda 23 milyon Euro para harcadı.

Kabahat Maximin'in mi Asla değil.

Fenerbahçe resmi rakam açıklamıyor, bu yüzden maalesef 'elalemin' yazdığını yazıyorum; 15 milyon Euro maaş8 milyon Euro da kiralama bedeli...

4 tane golü var. Gitti.

'Bana doping yapmaya kalkıştılar' dedi.

Fenerbahçe 23 milyon Euro bayıldığı topçuyu savcılığa verdi.

İnanılmaz kötü yönetilen bir süreç. Sözleşmenin başından sonuna kadar berbat yönetilen bir yabancı transferi olarak hafızalarda kalacak.

Daha sayısız örneği var ama Maximin olayı, inanın hiç kimseye ders olmayacak.

KULÜPLERE VERGİ KOLAYLIĞI MI VAR

Küçükçekmece Vergi Dairesi hafta içi bir ilan verdi. Galatasaray'dan Hakim Ziyech ve Zaniolo'nun vergi borçlarını ödemediği, toplam 37 milyon TL borç için ödeme emri çıkarıldığı yazıldı.