Galatasaray'ın oyunu Ocak ayının ikinci haftasından itibaren freni patlamış kamyon gibi toslayacak yer arıyordu.
Okan Buruk Avrupa için San Mames'te final oynama hayali kurarken kapıldığı güç zehirlenmesinin takıma verdiği zararın farkında değildi elbette.
Galatasaray takımı son 2 aydır bir lider bulmaktan oldukça uzak. Çünkü o lider sahadan çok saha dışı şeylerle meşgul olmaya başladı. Okan Hoca'nın meziyeti dışardaki düşmanla savaşırken içeriyi yönetmeye yetmeyince Galatasaray tarihinin en pahalı kadrosuyla tur göremeden Avrupa'ya veda etti. Şansı yaver gitmese bu takımla kupadan da eliyorlardı hocayı.
KONFORUYLA MAGAZİNE DÜŞTÜGalatasaray takımı yönetiminden hocasına, taraftarından oyuncusuna kadar önde olmanın konforuyla magazine düştü. Fenerbahçe'nin geriden gelen olarak Galatasaray'ın motivasyonunu bozmak için yaptığı şeyler normal. Peki başta Okan Buruk olmak üzere camianın komple bu girdabın içine çekilmesi normal mi
Galatasaray'ın 'geliyorum' diye bağıran ilk puan kaybı Kasımpaşa'da kapıdan içeriye girdi. Mourinho'nun yürüttüğü psikolojik harp sanatının ilk yarasını yedi Galatasaray.
Bu öyle büyük bir mental çöküş dönemi ki; izahı olmayan hamlelerle aldığın maçı verdirdi sana.
Hiçbir şey oynamadan 80'e kadar 3-2 önde giren Galatasaray'ın tribün talimatıyla yaptığı değişikliklerin mantıkla açıklanacak tarafı yok çünkü. Okan Buruk karadan veremediği zararı bu kez havadan verdi.
MERTENS KADAR ÜRETECEK KİM VARCuesta'yı linçlemeyen kalmadı zaten ona değinmeyeceğim ama Mertens'i 90'da içeriye atmakla tüy dikmiştir Okan Hoca.
Sezon boyunca Mertens ölüp bittiği, koşmaya hali kalmadığı maçlarda bile 90 dakika sahada kaldı. Takımın en yüksek rayting puanına sahip 2. adamı. Sezon boyunca en çok kilit pas (2.3 maç başı), en fazla tehlikeli atak yaratan (16) ismini oynatmadığı her maç Fenerbahçe'yi bu yarışa ortak etmiştir Okan Buruk.