Galatasaray'ın şampiyonluğu saha içi rekabetten daha çok saha dışı rekabette yarattığı fark ile alakalı.

Galatasaray son şampiyonluklarının çoğunu saha dışındaki başarısına borçlu. Saha dışını daha iyi yöneten taraf olunca saha içi şeyler çok daha basit hale geliyor.

Bunu bir örnekle açıklamam gerekirse; Fenerbahçe'de sezonun en iyisi olan En Nesyri kulüp tarihinin bonservis rekorunu kırarak geldi.

Hakkıdır ilk yılında da kulübün birçok efsane ismini geride bıraktı. 28 gol beklentinin üstünde.

Bu transfere başarısız diyebilir misiniz Bence hayır.

Ama rakibin bu transferin üzerine çıkacak bir iş yapıyorsa senin işin başarısız görünüyor. Osimhen transferi...

Galatasaray'ın saha dışı rekabeti arşa taşıdığı bir iştir. 40 maçta 36 gol atmasının yanında en önemli kırılma anlarında 10 dakika bile bükülmeyen bir liderlik misyonu taşıdı.

Fenerbahçe o golü sezon başında yedi. Kafadan geriye düştü zaten. Saha dışının rekabeti çok başkadır. Atılan her adımın, yapılan her hareketin, söylenen her cümlenin tesiri tüm sezona yayılır. Olayın yalnızca transfer boyutu yok.

Fenerbahçe dışarının yönetimini Mourinho'nun işbilmezliğine bırakmayı seçti.Saha dışı rekabeti kaybeden Mourinho'nun saha içini alması mucize gibi bir şeydi zaten. Bu yüzdendi Fenerbahçe'nin telafisini asla yapamayacağı puan kayıpları.

Saha dışında öne geçmenin formülünü bir türlü bulamadılar. Galatasaray'ın bile takımda görmek istemeyeceği türden bir 'yıldız' getirerek rüzgarı değiştirebileceklerini sandılar. Anderson Talisca...