Türkiye son yıllarının en olağanüstü günlerini yaşıyor. Siyasetin mahkemelere, hak arayışının sokaklara taştığı şu günlerde toplumun afyonu yine futbol olacak gibi...
Korkum şu; milli aranın ardından başlayacak lig maratonunda üst üste yapılacak fahiş hakem hataları ile sokağın ilgisini yine kısır tartışmalara çekme operasyonu geliyor.
Muhalefetin başlattığı boykotun sınırları sadece markalarla sınırlı kalırsa sonuç alma işi yine başka baharlara kalır.
Çünkü Türkiye'de sivil hareketin en geniş olduğu etki alanı hala futbol sahaları ve tribünleridir. Boykot işini futbola ve tribünlere sirayet ettiremezseniz başarılı olmanız çok zor olur. Toplum hareketinin ilk derbide bölüneceği yer orası çünkü.
Ufuktaki en tez bölünme potansiyeli futbolda. Bu yüzden önce futbol izleyicisine bir bilinç kazandırmak gereklidir.
Sokakta direniş verirken tribünde ayrışma yaşarsan birileri için dumanı dağıtmak çok daha kolay hale gelir.
Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe ülkenin en büyük kitlelerine sahip camiaları olarak bir şeylerin değişmesini samimi olarak istiyorlarsa bu haftadan başlamalılar çünkü