Trabzonspor adına sezonun kader maçıydı. Üç teknik direktör değiştirmiş bu takım bu kadar kötü sezon geçirmesine rağmen hem müzesine sokacağı bir kupaya hem de seneye Avrupa kupalarında mücadele etmeye sadece bir maç uzaklıktaydı. O maç ligin en formda takımı Galatasaray'dı.
Hafta sonu ligde oynanan maçla beraber Trabzonspor'un iyi olduğu dakikalar vardı ama bir türlü istediğini alamadı.
Topa sahip olma, kendi yarı sahasında bekleme, pas sıklığını artırma bu alanda Galatasaray'ın o direncini kıramadı Trabzonspor.
İki maçta da çok net pozisyonlar yakaladı ama atamayınca Trabzonspor'un da direnci düştü.
Trabzonspor çok uzun zamandır derbi kazanamıyor. Bu tabi ki kadro ve oyuncu kalitesiyle açıklanabilir.
Ancak oyuncu profiliyle de anlatmak gerek. Bu bahsettiğim profil, oyuncunun topu nasıl sırtı dönük aldığı veya pres yaptığı değil, büyük maçlarda nasıl reaksiyon verdiği. Büyük maçlarda sinen, baskı altında oynayamayan, sorumluluktan kaçan büyük takım futbolcusu olmaz.