Babasının izinde bir dedektif!

Hollywood'a damgasını vuran 'ZAZ Ekolü'nün (David Zucker, Jim Abrahams ve Jerry Zucker) komedi anlayışına ait 'Çıplak Silah' serisinin uzantısı, 2025 model 'Çıplak Silah'ta orijinal yapımların ana karakteri sakar dedektif Frank Drebin'in oğlu Frank Drebin Jr.'ın çözmeye çalıştığı bir vakayı izliyoruz.

Los Angeles polis departmanının 'ünlü' dedektifi Frank Drebin'in oğlu Frank Drebin Jr., babasının izinden giderek rotasını aynı meslekte çizer. Bir banka soygununda eyleme katılanları etkisiz hale getirdikten sonra el attığı olayda araba kazasında hayatını kaybeden Simon Davenport'un ölümündeki perdeyi aralamaya çalışır. Araştırmaları sonucu söz konusu kişinin dijital âlemin güçlü profili Richard Cane'le bağları olduğu bilgisine ulaşır. Gerçeği bulma yolundaki en büyük yardımcısı da Simon'ın kız kardeşi Beth Davenport olacaktır...

Açık söylemek gerekirse aktardığım konunun bir önemi yok, çünkü bu hafta salonlarımıza misafir olan 'Çıplak Silah' (The Naked Gun) eski bir mirasın uzantısı ve bu mirasın ana adresi olan yapımlarda, arka planda akan olaylar 'konu mankeni' işlevinde olmaktan öteye gitmiyordu. Peki, asıl adreste ne vardı Hemen cevaplayayım; sonradan seriye dönüşen 1988 tarihli 'Çıplak Silah' (ilkinin orijinal ismi 'The Naked Gun: From the Files of Police Squad', ikincisinin 'The Naked Gun 2 1/2: The Smell of Fear, üçüncüsünün de 'Naked Gun 33 1/3: The Final Insult'tı) önemli bir komedi ekolünün ifadesiydi. Yaratıcıları David Zucker, Jim Abrahams ve Jerry Zucker olan ve kısaca üçlünün soyadlarının başharfleriyle oluşturulan adıyla 'ZAZ Ekolü' sinema tarihine kendi tarzıyla dahil olmuştu. Bu tarz aslında kökleri Mel Brooks'un mizahına uzanan ve özellikle kimi türleri tiye alan bir komedi anlayışıydı. Öte yandan Britanya coğrafyasında ortaya çıkan komedi zirvesi Monty Python da bir başka öncülleri, kan bağlarıydı da diyebiliriz.

Haberin Devamı

Çocukluktan beri birbirlerini tanıyan bu üçlü, daha sonra birlikte tiyatro yaptı, senaryo yazdı (The Kentucky Fried Movie/Yön: John Landis/1977). Başyapıtları sayılan ilk filmleri 'Uçak'la (Airplane!/1980) da sinemaya geçtiler. Ardından 1982'de TV için 'Polis Squad!' dizisini çektiler (ki 'Çıplak Silah'ın ilham kaynağıydı) ve peşi sıra 1984'te bir diğer başyapıtları 'Çok Gizli' (Top Secret!) geldi. Ekip sonra bireysel kimi işlere imza attı ki, bu yapımlardan en çarpıcısı Jerry Zucker'ın yönettiği Patrick Swayze ve Demi Moore'lu 'Hayalet'ti (Ghost/1990). Jim Abrahams'ın çektiği 'Hot Shots!' (1991) ve 'Hot Shots! Part Deux' (1993) ekole en yakın diğer filmlerdi. Üçlünün imzasını taşıyan son yapım da 'Çıplak Silah' serisi oldu.

Haberin Devamı

'ZAZ Ekolü'nün ana çizgileri, çok tutmuş kimi hit yapıtlarla ve belirli türlerle dalga çekilmesi üzerine inşa ediliyordu. Güldürü anlayışı bazen kelime oyunlarına ama çokçası durum komedisine dayanıyordu. Arka arkaya gelen ve kimi kalitesi çok yüksek kimi de "Bu da espri mi şimdi" diyebileceğiniz komiklerle süslü filmleri seyirci olarak sizi genel hatlarıyla gerçekten gülme krizlerine sokuyordu. Aslında kurdukları yapı 'saçmanın saçması' bir formattı ve ele aldıkları meseleyi en uç noktaya kadar taşıyorlardı. Tabii bu arada bazen dönemin en ünlü filmleriyle bazen de sinema tarihinin en bilinen yapıtlarıyla dalga geçiyorlardı. Üçlü artık dağılmıştı, Jim Abrahams'ı da geçen yıl kaybettik.

Haberin Devamı

2025 model 'Çıplak Silah'taysa serinin ana karakteri Frank Drebin'in ekolün en bilinen ismi Leslie Nielsen tarafından canlandırılıyordu ve çizdiği portre bazen Peter Sellers'ın hayat verdiği sakar dedektif Jacques Closeau, namı diğer 'Pembe Panter'i aratmıyordu) oğlu görev başına geçiyor. Sakarlığı ve tuhaflıklarıyla hem babasının hem de ekolün izlerini sürüyor. Bu rolde Liam Neeson'ı izliyoruz ki hatırlanacağı gibi İrlandalı aktör kariyerinin sonlarına doğru 'aksiyon yıldızı'na dönüşmüştü (ama bence Leslie Nielsen kadar etkileyici bir profil çizemiyor). Neeson'a başrolde bir zamanların seksi yıldızı (kendisi Playboy'a en çok kapak olan isimdir), 'Sahil Güvenlik' (Baywatch) dizisiyle üne kavuşan Pamela Anderson (Beth Davenport rolünde) eşlik ediyor. Danny Huston da öykünün kötüsü -Elon Musk çağrışımlarıyla dolu- Richard Cane'de karşımıza çıkıyor.

Haberin Devamı

Mirasa halel getirmiyor

'The Lonely Island' adlı komedi müzik üçlüsü üyelerinden, daha sonra yönetmenliği de deneyen Akiva Schaffer'ın yönettiği yapımın senaryosunu Schaffer'ın yanı sıra Dan Gregor ve Doug Mand de kaleme almış. Film 'ZAZ Ekolü'nün izlerini sürmekte yer yer başarılı oluyor. Burada da tıpkı ekolün ürünü geçmişin o sulu sepken yapımları gibi art arda gelen, etki oranları farklı esprilere ve durum komedilerine tanıklık ediyoruz.

Fimin zirve noktası Frank Drebin'in bir operasyon sırasında acilen tuvalete giderken yaşadıklarıydı bence. Bu bölümde gerçek 'ZAZ' lezzetini bulmak mümkündü. Ama belli bir noktadan sonra temponun ve güldürme kalitesinin düştüğünü, söz konusu çalışmanın bir 'saygı duruşu'na dönüştüğünü söylemeliyim. Film boyunca Drebin ve partneri Ed Hocken Jr.'ın 'sürekli kahve içmesi' trüğünün de ZAZ mirasının bir parçası olduğunu belirteyim.