Geçtiğimiz yaz Türkiye-Gürcistan maçını Dortmund'da takip ettikten sonra da aynı şeyleri söylemiştim: Gürcüler iyi bir jenerasyon yakalamışlar. Willy Sagnol da değerli bir teknik direktör.

Euro 2024'ün ilk maçında bize yenildiler ama gruptan çıkabilirler (ki çıktılar). Kısa süre içinde önemli işler başarabilirler. Ki son dönemde Portekiz, Yunanistan, Çekya gibi güçlü takımları yendiler. Gürcistan'ı tarihindeki tek büyük turnuvaya götüren jenerasyon sahadaydı dün... Hepsi 2000-2001 doğumlu, Liverpool'lu kaleci Mamardashvili, Altın Top adayı Kvara, Villarreal'li santrfor Mikautadze, 10 numaraları Davitashvili, Mekvabishvili ve Tsitaishvili alt yaş gruplarından beri birlikte oynayan güçlü bir iskelet. Dün bölüm bölüm biz de zorlandık. Ancak Gürcüler'in bu jenerasyonun bir arada oynayacağı önümüzdeki 5-6 senede kimsenin Tiflis'ten zorlanmadan çıkacağını da zannetmiyorum.

1990'LAR TÜRKİYE'Sİ GİBİ

Dün Tiflis'teki müsabakaya hücum presle başladık ki son derece mantıklı bir stratejiydi bu. Çünkü dünkü maç, grup ikinciliğini ve play-off oynamayı hedefleyen Gürcistan için elemelerin en önemli müsabakasıydı.

Haberin DevamıGözden KaçmasınA Milli Takım EURO2024'ü hatırlattı: Gürcistan'da deja vu! Aynı isimler sahnedeHaberi görüntüle

İspanya'yı haliyle kendilerine rakip olarak görmüyorlar, Tiflis'te Türkiye'yi yenerlerse grup ikinciliği için avantaj yakalayacaklarını konuştular hafta boyunca. Maça bu gerilimle çıktılar. Ve önde baskımıza karşı hemen hatalar yapıp, üçüncü dakikada golü yediler. 1990'larda aşırı motivasyon kaynaklı hataları bizim milli takımımız yapardı.