Uğur Meleke'nin kaleminden...
Dün Sevilla'da hem Türkiye, hem de İspanya ideal 11'lerinden uzak kadrolarla sahadaydılar. Ancak bizim yetenek havuzumun İspanyollar'dan dar olduğunu, kadromuzda Hakan-Arda'nın muadillerinin bulunmadığını hesaba katarsak, ay yıldızlıların çok daha eksik bir kadroyla mücadele ettiğini söyleyebiliriz.
Montella hem kadromuzdaki eksiklerden hem de maçın sıralamayı değiştirmeyeceği gerçeğinden hareketle, 5-4-1'i denedi İspanya'ya karşısında. Müsabakanın ilk yarısında adeta "Çanakkale geçilmez"di tek stratejimiz. Beşli savunmamız olağanüstü derindeydi, ilk devrede bir korner dışında neredeyse hiç geçemedik üçüncü bölgeye. İspanya topla yüzde 80'le oynadı, rakip ceza alanında topla buluşma 22'ye 4, şutlar 12'ye 2 idi. Altay ilk 45'te dört net pozisyon çıkararak oyunda tuttu bizi. 42'nci dakikada İspanya'ya karşı tek üstün olduğumuz detayı, duran toplardaki eşleşme problemlerini kullanarak attık golü. Maçtaki ilk sayımızı kaydeden Deniz Gül, sahanın en iyilerinden biriydi. Milli takımımıza zaman zaman klasik santrforlu oynama opsiyonu da yaratabileceğini kanıtladı Deniz... Portolu genç oyuncunun kazanılmasıyla, uzun zaman sonra "artık klasik bir dokuz numaramız var" diyebiliriz milli takımımızda.
Haberin DevamıGözden KaçmasınA Milli Takım'ın play-off turundaki muhtemel rakipleri kesinleşti!Haberi görüntüleiKiNCi DEVREDE ÇOK DAHA iYiYDiK
Sevilla'da ikinci yarının başlamasıyla tamamen değişti maçın hikayesi. Bu değişimin de iki temel sebebi var:

8