Yoksulluk ve sosyal yardımlar

7 Ekim, 2008 yılından bu yana "Uluslararası Yoksulluğun Ortadan Kaldırılması" günü olarak anılmaktadır.

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'nin ilk sırasında "her türlü yoksulluğa her yerde son vermek" hedefi bulunmaktadır.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de 2024 yılında 4 milyon 574 bin 684 aile yoksuldur.

Daha da acısı 3 milyon 600 milyon aile aşırı yoksuldur.

Aşırı yoksulluk, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından "gıda, güvenli içme suyu, sanitasyon tesisleri, sağlık, barınma, eğitim ve bilgi gibi temel insan ihtiyaçlarından ciddi şekilde yoksunlukla karakterize edilen bir durum" olarak tanımlanan en ciddi yoksulluk türüdür.

Yoksulluk konusunda durumumuz gerçekten vahim, çok vahim.

Nasıl mı

Gelin bir bakalım.

YOKSULLUKTAKİ YERİMİZ

OECD'ye göre yoksulluk oranı, geliri yoksulluk sınırının altında kalan nüfusun oranıdır. Yoksulluk sınırı, toplam nüfusun ortanca hane gelirinin yarısı olarak alınmaktadır.

Etkilenen nüfus, geniş yaş gruplarına göre ayrılır: çocuk yoksulluğu (0-17 yaş), çalışma çağındaki yoksulluk (18-65 yaş) ve yaşlı yoksulluğu (66 yaş ve üzeri).

Aynı yoksulluk oranlarına sahip ülkelerde, yoksulların göreli gelir düzeyleri farklılık gösterebilir.

Yani ortanca geliri 20 bin dolar bir ülkeyle, 10 bin dolar olan ülkenin yoksullarla aynı derecede yoksul değildir.

İkinci ülkenin yoksulları, birinci ülkeye göre daha yoksuldur.

Şekil 1'de OECD ülkelerindeki yoksulluk oranlarını gösteriyorum.

Yoksulluk sıralamasında, Türkiye 33 ülke arasında 9'uncudur.

Yalnız burada bir hususa dikkat edilmelidir.

Birleşik Devletler, İspanya, Güney Kore ve İsrail gibi ülkelerdeki fert başına milli gelirler Türkiye'nin çok üzerindedir.

Bu nedenle yıkarcıdaki tanım çerçevesinde, Türkiye'nin yoksulları bu ülkelerin yoksullarından çok daha yoksuldur.

Bu nedenle yoksulluğun ortadan kaldırılması için mücadele edilmelidir.

Nasıl mı

Devam Edelim.

SOSYAL YARDIMLAR

Şekil 2'de sosyal koruma kapsamında yardım ve maaş alan kişilerin sayılarındaki gelişmeleri gösteriyorum.

TÜİK'e göre sosyal koruma, aileler veya bireylerin belirlenmiş risk veya ihtiyaç yüklerini hafifletmek amacıyla yapılan (anlık karşılıklı veya bireysel olmayan) tüm müdahaleleri kapsamaktadır.

Türkiye'de sosyal koruma kapsamında yardım ve maaş alanların sayısı ortalamada yılda % 2-3 oranında artmaktadır.

Ancak, 2023 yılında yardım ve maaş alan kişi sayısında rekor bir artış meydana gelmiştir.

Artış oranı %14 ve yardım ve maaş alan kişi sayısı 16 milyon 893 bin kişidir.

Bu bilgi bize iki şeyi gösteriyor.