Kasada borç varmış!

Değerli okur son yazımda sizinle şu bilgiyi paylaşmıştım: "Gizlenen KÖİ borçlarının toplam tutarı 157 milyar dolardır. Bu borçların 81'i şehir hastanelerinden, 40'ı ulaştırma projelerinden 36'sı da Akkuyu Nükleer Santralinden geliyor."Ardından sizden şu ricada bulunmuştum: "Değerli okur Bakana bir de bunu iletir misiniz lütfen! Altyapı yatırımları konusunda kasada para mı varmış, yoksa borç mu"Aslında bu soruyu sormamıza gerek yoktu. Çünkü Hazine ve Maliye Bakanlığının (HMB) ve ilgili bakanlıkların bu bilgileri bizlerle şeffaf biçimde paylaşmaları gerekiyordu.Ancak paylaşmıyorlar.Neden miGelin bir bakalım.TAHAKKUK ESASLI MUHASEBEMuhasebe sistemi genel olarak iki başlık altında toplanabilir. Bunlar "tahakkuk ve nakit" esaslı sistemlerdir.Tahakkuk esaslı sistemlerde varlıklar ve borçlar sözleşme imzalandığı tarihte bilançoya "stok değişken" olarak kaydedilmektedir. Böylece sözleşme taraflarının hak ve yükümlülükleri şeffaf biçimde gösterilmektedir.Nakit esaslı sistemlerde ise tahsilât ve ödemeler, yapıldıkları dönemdeki gelir tablosunda "akım değişken" olarak kaydedilmektedir. Bu sistemde borçlar ve varlıklar bir bütün olarak görülmemektedir.Uluslararası uygulamalarda yakın zamana kadar KÖİ yükümlülüklerinin gösterilme biçimine gereken önem verilmedi.Nakit esaslı muhasebe sisteminde KÖİ projeleri özel yatırım olarak kabul ediliyordu. Bu durumda başlangıç yatırımının finansmanı özel sektör tarafından sağlanıyor. Bunun yanı sıra projeler kamu yatırımı olarak kabul edilmiyor ve bunlardan kaynaklanan kamu borçları da göz ardı ediliyordu. Ancak ilgili idarenin uzun süreli sözleşmeler çerçevesinde ödeyeceği ücret ödemeleri (taahhütleri) artıyor.Değerli okur sizler bu kusursuz fırtınanın farkına varmayın diye kamu kurumları bu borçları bilançolarda göstermiyor.Üstüne HMB de almaza yatıyor ve sahip olduğu bu bilgileri bizlerle paylaşmıyor.Dolar kurunun bir TL artması durumunda; bu projelerden kaynaklanan taahhütler 157 milyar TL artıyor. İsteniyor ki siz bunun bilmeyin, görmeyin ve duymayın.ULUSLARARASI MEVZUATBu alengirli borç saklama tuzağına önce Avrupa Birliği (AB) uyandı. Avrupa İstatistik Kurumu (Eurostat) 2004 yılında yaptığı bir düzenlemeyle, KÖİ'lerden kaynaklanan yükümlülüklerin kamu borcu olarak gösterilmesini sağlayacak bir sistem getirdi.Özel teşebbüslerin hizmet imtiyazları konusunda uygulayacakları muhasebe standartlarını belirleyen Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu 2008 yılında özel sektör kuruluşlarının KÖİ sözleşmelerinin muhasebe standardını belirledi (IFRIC 12).Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları Kurulu ise benzeri bir düzenlemeyle idarelerin varlıklarının ve yükümlülüklerinin bilançolarda gösterilme biçimini belirledi (IPSAS 32).Bu son iki düzenlemeye göre özel sektör KÖİ yatırımlarını kendi yatırımı olarak göstermiyor. Bunun yerine bilançosunun aktifinde "ticari alacak" hesabı açıyor.Peki bu ticari alacağın borçlusu kimdirBildiniz!İlgili idareler!Türkiye AB üyeliğine aday ve diğer kurumlara ise üyedir.Bu nedenle bu kurumların düzenlemelerini iç hukukuna alması gerekmektedir.Aldı mıGelin bir bakalım.TÜRKİYE'DEKİ KÖİMUHASEBE STANDARDI2005 yılında Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu çıkartıldı (5018 sayılı Kanun). Bu Kanuna göre genel yönetim kapsamındaki idarelerin malî istatistikleri, uluslararası standartlara uygun olarak bütünlük, güvenilirlik, kullanışlılık, yöntemsel geçerlilik ve ulaşılabilirlik ilkeleri çerçevesinde tutulmalıdır. Yanı sıra malî istatistiklerin hazırlanmasında kamu idarelerinin yöneticileri uygun kurumsal çevrenin oluşturulması için gerekli önlemleri almalıdır (m.52).https:www.mevzuat.gov.trmevzuatmetin1.5.5018.pdfYetmedi!KÖİ modeli kapsamındaki yatırımların ve yükümlülüklerin muhasebeleştirilmesindeki standartları belirlemek amacıyla devlet muhasebesinin çerçeve yönetmeliği olan Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği 1 Ocak, 2015 tarihinde yürürlüğe girdi. KÖİ uygulamalarının