Sanayinin rekabet gücü ve elektrik fiyatları

2025 yılı asgari ücreti nihayet açıklandı.
Net asgari ücret 17 bin 2 TL'den, 22 bin 104 TL'ye yükseltildi.
Artış oranı 30.
Yeniden değerleme oranını biliyorsunuz.
Bu oran pek çok vergi, bazen istisna, harç, ceza, görevli mahkeme belirlenmesinde ölçüt gibi tutarda yapılacak artış oranını ifade etmektedir.
2025 yılı için bu oran 43,93 olarak açıklandı.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu asgari ücretliye, hükümetin vergiler ve cezalardaki artış oranını dahi çok görmüş.
Ama Komisyon ne yapsın
Her ne kadar formel olarak bağımsız olsa da son kararı siyaset veriyor.
İşaret fişeğini Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Washington'dan atmıştı. (24102024)
"Asgari ücret sendikaların, işverenlerin ve hükümetin müzakereleri sonucu belli oluyor, şu aşamada benim yorum yapmam uygun olmaz. Sendikaların, işverenlerin ve hükümetin rekabet gücünü belirli bir düzeyde koruma konusunda duyarlı olacaklarına eminim."
Bakanın ima ettiği rekabet gücü sanayideki rekabet gücüdür.
Bakan açıkça sanayinin rekabet gücünü, çalışanın rekabet gücüne tercih ettiğini söylüyor.
Peki, Bakan sanayinin rekabet gücünü çalışanlara karşı koruyabildiği kadar, çantacılara karşı da koruyabilecek mi
Merak mı ediyorsanız
Gelin bir bakalım.

ELEKTRİKTE ÖZ TÜKETİM

Öz tüketim işletmelerin kendi ihtiyaçları için ürettiği elektriktir. Özellikle de sanayi işletmeleri ihtiyacı olan elektriği güneş enerji sistemiyle karşılamaktadır.
İşletmeler çatılarına kurdukları güneş panelleriyle kolayca öz tüketimlerini karşılayabilmektedirler.
Çatı üzeri uygulamalar özellikle organize sanayi bölgelerinde, tarım ve hayvancılık tesislerinde, alışveriş merkezleri, oteller, hastaneler, akaryakıt İstasyonları gibi oldukça geniş bir uygulama alanına sahiptir. Özellikle ticaret tarifesinden elektrik kullanan aboneler çatı üzeri güneş enerjisi kurulması çok avantajlı olmaktadır. Kurulan tesisler firmanın bulunduğu bölgeye göre yatırımı 3,5-5,5 yıl arasında geri ödemektedir. Yani yatırımcı 5-6 yılda yatırdığı parayı geri aldıktan sonra 24-25 yıl bedavaya elektrik kullanacaktır. (www.solimpeks.com.tr)
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu öz tüketimi şu şekilde tanımlamaktadır: "Ürettiği enerjinin tamamını iletim veya dağıtım sistemine vermeden kullanan, üretimi ve tüketimi aynı ölçüm noktasında olan, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisi."
Yani sanayicinin ürettiği elektriğin bir kısmını sistem üzerinden satması mümkündür.
Uygulamada işletmeler sadece öz tüketimleri için elektrik üretmiyorlar.
İşletmenin faaliyet göstermediği zaman dilimlerinde (örneğin resmi tatillerde) tüketemedikleri elektriği sistem üzerinden satmaktadırlar.
Bunun için de dağıtım ve iletim hatlarına bağlanmaları gerekiyor.
Değerli okur haftalardır yazdığım depolamalı elektrik çantacıları, sanayinin rekabet gücüne de zarar verdiler.
Nasıl mı
Devam edelim.

BAĞLANTI KAPASİTESİ

Türkiye'de enerji üretim tesislerinin şebekeye bağlanabilir kapasitesi sistem operatörü TEİAŞ tarafından hesaplanmakta ve planlanmaktadır.
TEİAŞ 2022 Mayıs ayında yayımladığı 5 ve 10 Yıllık Bağlanabilir Bölgesel Üretim Tesisi Kapasiteleri Raporunda şebekeye bağlanabilir kapasiteyi açıkladı.
Raporun sonuç bölümünde deniliyor ki "Bölgesel bağlanabilir kapasite çalışmasında ilk beş yıl için çoğunluğu Trakya bölgesinde olmak üzere 18 bin 986MW, ikinci beş yıl için ilave olarak 7 bin134 MW bağlanabilir kapasite hesaplanmıştır. Ayrıca kapasite hesaplanamayan bölgelerde kalan 63 il için beş ve on yıllık olmak üzere toplam 17 bin 576MW bağlanabilir kapasite açıklanmaktadır."
Yani 10 yıl için yaratılması planlanan bağlanabilir kapasite 43 bin 686 MW'dir.
Şimdi gelelim çantacı operasyonuna.
Depolamalı elektrik ön lisansı almak için EPDK'ya birkaç ay içerisinde 60 bin MW, toplamda yaklaşık 250 bin MW civarında başvuru yapıldı.
EPDK yaklaşık 32 bin MW bağlanabilir kapasite için ön lisans verdi.
Geçen haftaki yazımda, "EPDK'ya neden 32 binde durduğunu" sormuştum.
Tabii ki cevap alamadım.
Yoksa bir yerlerden "durdurun bu vurgunu" diye talimat mı aldılar
Bilemedim.
İşte öz tüketim için elektrik üretimi yapmak isteyen işletmelerin sorunu da burada başlıyor.
EPDK'nın bana ve Altaylı'ya yönelik basın açıklamasında değer verip görüşüne yer verdiği Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği Başkanı Tolga Murat Özdemir EPDK'nın kapasite tahsislerinden nasıl da muzdarip olduklarını tane tane anlatıyor: