Sağlıksız sağlık bütçesi

BMM'de bu dönem farklı bir milletvekili figürü var.

CHP Bursa milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala.

Hoca direniş neredeyse orada.

Kayıhan hoca sahada.

Sadece kendi seçim bölgesinde değil.

Daha yakınlarda Bitlis'e ve Muş'a gitti ve oradaki sağlık sorunlarını inceledi.

Yenidoğan çetesi ortaya çıktı Hoca İstanbul'da.

Hoca TBMM'de de önemli soru önergeleri veriyor ve önemli konuşmalar yapıyor.

Bilimsel konuları o kadar basit bir üslupla anlatıyor ki inanamazsınız.

19 Kasım, 2024 Salı günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Sağlık Bakanlığı bütçesi görüşüldü.

Kayıhan Pala partisi adına öğretici bir konuşma yaptı.

Bugün bu konuşmada öne çıkanları ele alacağız.

Nasıl mı

Gelin başlayalım.

SAĞLIK BÜTÇESİ

Gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye'de sağlık harcamaları son derece yetersizdir. Özellikle kamu sağlık harcamaları daha da yetersizdir.

2024 ve 2025 yıllarında Sağlık Bakanlığının bütçesinin Merkezi Bütçe içerisindeki payı sırasıyla 6,6 ve 6,9'dur.Artış 39,3.

TCMB yılsonu enflasyon beklentisini 44 olarak revize etti. Uzmanlar yılsonu enflasyon oranının daha da yüksek olabileceğini söylüyorlar.

Bu durumda Bakanlığın 2025 yılı bütçesi reel olarak küçülmüş.

Önemli bir noktanın daha altını çizmek gerekiyor.

OECD ülkelerinde sağlık harcamalarının GSYİH'ya oranı ortalamada 9,1'dir.

Türkiye'de ise 3,7. Nerede ise OECD'nin üçte biri ve OECD'nin en düşüğüdür.

Bu Sağlık bütçesi ile Türkiye'nin sağlık sorunlarını çözmek hemen hemen imkânsızdır.

Sağlık Bakanlığının ve SGK'nın bütçeleri yetersiz olduklarından hastalardan katkı payı alınıyor.

Cepten yapılan ödemeler de denilen bu yöntemde vatandaşın cebinden çıkan para giderek artıyor.

Cepten yapılan sağlık harcamalarının toplam sağlık harcamaları içerisindeki payı 2021 yılında 15,9 iken 2022 yılında 18,5'e yükseldi,

Sorunumuz sadece sağlık bütçesinin yetersizliği değil ki.

Bir de bütçenin nerelere tahsis edildiğine bakmak gerekiyor.

Nasıl mı

Devam edelim.

SAĞLIK

BÜTÇESİNİN DAĞILIMI

Ben de bu köşede defalarca yazdım.

Kayıhan Hoca da konuşmasında belirtmiş ki Bakanlık koruyucu sağlık hizmetlerine önem vermiyor.

Adeta sizlere önce hasta olun, sonra gelin tedavi olun diyorlar.

Yılı bütçelerinde koruyucu sağlık hizmetlerinin payı giderek düşerken, tedavi edici sağlık hizmetlerinin payı da giderek artmaktadır.

Koruyucu sağlık hizmetlerinin bütçe içerisindeki payı 2023 yılında 28,6 iken, 2025 yılında 26,8'e düşürülmüş.

Buna karşın tedavi edici sağlık hizmetlerinin payı aynı yıllarda 69,5'dan 71,9'a artırılmış.

Son derece sağlıksız bir gelişme.

Bu köşede yazdım. (6102024)

"Aile hekimleri kendilerini "Sağlık Bakanlığının taşeronu" olarak görüyorlar. Çünkü sözleşmeleri olarak çalışıyorlar. Çünkü aile hekimliği merkezlerindeki yatırım ve cari harcamalarını kendileri yapıyorlar."

2011 yılında Aile Hekimi başına düşen nüfus için 2023 yılı hedefi 2 bin kişiydi. 2025 hedefi 2 bin 800'e çıktı. Yani aile hekimlerinin yükü giderek artıyor.

Kayıhan Hocaya göre Aile Hekimliği birimlerinin 10 kadarında hekim, ebe, hemşire bulunmuyor.

Aile Sağlığı Merkezlerinde iş güvencesi olmaksızın çalıştırılan grup elemanları (hemşire, ebe, acil tıp teknisyeni, tıbbi sekreter, temizlik elemanı vb) için bir istihdam planı mevcut değil.

Değerli okur bütçe ödenekleri sadece kendi içerisinde değil bölgeler arasında da adaletsiz tahsis ediliyor.

Nasıl mı

Devam edelim.

BÖLGELER ARASI DAĞILIM

Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri kitabı bölgelere göre hastane yatağı sayısını yayımlamaktadır.

2022 yılında on bin kişiye düşen hastane yatağı sayısı Doğu Karadeniz'de 27 iken, Güneydoğu Anadolu'da 15'tir.

Kayıhan hoca "böyle adaletsiz bir yatırım planlaması olur mu"