Elektrikteki vurgunun boyutu

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu 19 Kasım, 2022 tarihinde bir yönetmelik değişikliği yaptı ve 30 bin megavat (MW) kapasiteye sahip rüzgâr ve güneş enerjisi santrali lisanslarının tahsisine karar verdi.
Yönetmelik değişikliğini önceden bilenler gerekli hazırlıkları yaptılar.

Yönetmelik değişikliği Resmi Gazetede Cuma akşamı yayımlandı.

Hazırlıklarını tamamlayanlar hemen başvurularını yaptılar.

Tahsis yöntemi "Erken Gelen Oturur" şeklindeydi. Yani ihale yoktu.

Sonradan başvuru yapanlara, "pardon kalmadı" denildi.

10 Kasım tarihinde bu köşede yazdım.

Talihli lisans sahiplerine 30 yıl içerisinde 129 milyar 600 milyon dolar brüt gelir yaratıldı.
Değerli okur bu brüt kazanç idi.

Önce sitemimi söyleyeyim.

Bu usulsüzlüğe hak ettiği tepkiyi vermediniz.

Sadece siz mi

Yalnız ve güzel ülkemin insanları da tepki vermedi.

Sanırım yolsuzluğu artık kanıksadınız.

Sonraki hafta yazmadım.

Malum.

Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.

Bugün bu brüt kazancın vurgun kısmını yazacağım.

İsterseniz gelin başlayalım.

İHALE

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 4 Kasım, 2024 tarihli Resmi Gazetede YEKA RES-GES 2024 yarışma ilanı yayımladı.

Yani rüzgâr ve güneşe dayalı yenilenebilir enerji kaynakları ihalesi.

2001 yılında çıkartılan Elektrik Piyasası Kanunu hazırlıklarından bu yana elektrik piyasasını izlerim.
Değerli okur bazen piyasaya uzaktan ve kuşbakışı bakarsanız gelişimi ve dönüşümü daha iyi görebiliyorsunuz.

1990'lı yıllarda termik santrallerde üretilen elektriğe dövize dayalı satın alma garantisi veriliyordu.

Garantinin adı "al ya da öde" idi.

2001 kriziyle bu uygulamaya son verildi.

2002 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarını (YEKA) teşvik edelim denildi.

Yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektriğe 10 yıl satın alma garantisi verildi.

Mantık şuydu.

Fizibiliteyi yapanlar ABD'nin 10 yıllık hazine tahvilinin gelirini karşılaştırsınlar ve daha yüksek getiri elde edebiliyorlarsa YEKA'ya teklif versinler.

Son ihalede radikal bir değişiklik yapıldı.

Satın alma garantisinin süresi 20 yıla çıkartıldı.

Yanlış okumadınız, evet 20 yıla çıkartıldı.

Hem de dolar üzerinden.

Değerli okur sizin bizim 100 dolarlık bir sözleşme yapmamız suç.

Yetkililerimizin yıllara sari milyarlarca dolarlık sözleşme imzalamaları serbest.

Bu çifte standardı burada bırakalım ve devam edelim.

KARTEL

İhalede yarışma kuralı taban fiyata ulaşılması halinde MW başına katkı payı artırma yarışmasıdır. Yarışmanın başlangıç fiyatı 10.000 (onbin) ABD Dolarıdır.

Yani parası olan ihaleye girebilecek, olmayan taca çıkacak.

Örneğin, Karapınar GES'in bağlantı kapasitesi 385 megavat elektriktir (MWe).
Bu durumda ihalede muhammen bedel 3 milyon 850 bin dolardır.

Benzer biçimde Edirne RES'in bağlantı kapasitesi 410 megavat elektriktir (MWe).
Bu durumda ihalede muhammen bedel 4 milyon 100 bin dolardır.

Sektörde, lisans bedellerinin çok daha yüksek değerlere ulaşacağı söyleniyor.

Böylece yarışmaları babalar kazanacak. Belki de Körfez'deki kardeş ülkelerin yatırımcıları.

Alın size kamu düzenlenmeleriyle yaratılan karteller.

Bunu Rekabet Kurulu üyeleri düşünsün.

Bizim işimize devam edelim.

ÖNDEN YÜKLEMELİ GELİR GARANTİSİ

Değerli okur TBMM'de kıdemli ve usta(!) bir milletvekili var.

DPT 1989 girişli Erhan Usta.

Yıllar önce KÖİ'lerde verilen garantiler konusunda benden yardım istedi.

Karar'a gelmeden önce kişisel blogumda yazdığım yazılarımı paylaştım.

Bu vekil yıllardır usta biçimde benim yaptığım hesaplamaları kendisi yapmış gibi konuşmalarında pazarlıyor.

Sonra da "hesaplarıma kimsenin gıkı çıkmıyor" diye caka satıyor.

Artık gına geldi ve sosyal medya hesabım X üzerinden bu gerçeği ifşa ettim.

Cevap yazmış.

Benim hesaplamalarım anonimleşmişmiş, o da bana katkı sağlamışmış.

(Değerli okur mega projeler konusunda bu arkadaştan katkı almak benim için bir "zül"dür. Hatırlayın Sırrı Süreyya Önder yıllar önce, "Yaradan bunların utanma duygusunu aldığından, artık utandırmıyor" demişti. Adam haklı çıktı.)

Bana hak ettiğimden fazla referans vermişmiş.

Malum geldiği camiada "çökme" diye bir gelenek var. Birkaç konuşmasında benim adımı andığına pişman olmuş anlaşılan.

Kıyamam.

Ustanın "fikri mülkiyet hakları" ve "telif hakları" mevzuatından bi haber.
Ya da "emek hırsızlığından".

Erhan Usta bundan sonra yazdıklarımı özellikle sen iyi oku.

Osmangazi Köprüsü örneğinde yaptığın gibi ileride "ben ellerimle hesapladım" diye konuşur, sonra da bu anonim bilgiydi dersin.

Ulaştırma projelerinde kısmi kabul yapılıyor.