Yüksek Seçim Kurulu'yla bilek güreşi yapılamaz...

Dün, bu satırların kaleme alındığı saatlerde çok garip bir gelişme oldu.

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından CHP'nin İstanbul İl Kongresi'nin durdurulması için İstanbul Valiliği ile Sarıyer İlçe Seçim Kurulu'na yazı gönderildi.

Mahkeme durdurma kararı vermedi, ancak kongrenin bu makamlarca durdurulmasını talep etti.

Gerekçe olarak da 2 Eylül'de CHP İstanbul İl Kongresi'nin durdurulmasına yönelik kararının halen geçerli olmasını gösterdi.

Bu talep, Olağanüstü İl Kongresi için toplanan CHP yetkililerine de tebliğ edildi.

★★★

Oysa Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul İl Kongresi'nin iptal davasını esastan reddetmişti.

Ayrıca anayasaya göre; seçim hukuku konusunda son sözü söyleyen yargı makamı olan Yüksek Seçim Kurulu, 5 Eylül'deki toplantısında, Sarıyer İlçe Seçim Kurulu'nun görüşüne katılmış ve CHP'nin Olağanüstü İstanbul İl Kongresi'nin yapılmasına oybirliğiyle karar vermişti.

★★★

Görülüyor ki partide yeni yönetimin dışladığı birileri, CHP'yi sürekli yargı kapısına götürerek meşgul etmeyi ve böylece seçmeninin zihninde soru işaretleri oluşturmayı kendilerine iş edinmiş durumda.

Ancak bu kifayetsiz muhterislerin göremedikleri bir gerçek var.

Özgür Özel'in genel başkanlığındaki CHP, uygulanan dinamik ve cesur politikalarla kendisine gönül verenler üzerinde öylesine etkili bir rüzgâr oluşturdu ki, bu türden engelleme çabaları partiye zarar veremediği gibi, seçmeni, bunları sergileyenlere karşı öfkelendiriyor.

Delege iradesince uzaklaştırılmalarına rağmen çeşitli ayak oyunlarıyla partide yeniden yer kapmaya çalışanlar bu nedenle "istenmeyen figürler"