Önce uyduruk bir "bebek davası" ortaya atıldı!

Uyduruk diyorum, çünkü bekarlık (1985) yıllarımda yaşadığım sözde bir ilişkiden bir çocuğum olmuş!..

Mahkemeye gittik, hakim, tarafları bu konuda son ve kesin söz anlamına gelecek DNA analizinin yapılması için Adli Tıp Kurumu'na sevketti.

Avukatım Murat Ergün ile devlet hastanesine giderek kan ve saç örneğini verdim.

Aylar sonra sonuç raporu geldi ve "UĞUR DÜNDAR'IN 'D.G.' NİN BİYOLOJİK BABASI OLDUĞU İDDİASI REDDEDİLMİŞTİR" denildi.

Olayın böylece kapanması gerekir değil mi

Ne gezer!

Yandaş medyalarında dillerine dolayıp, günlerce linç malzemesi yaptılar...

Hâlâ devam ediyorlar!..

Bu kumpas konuşulurken, bir başkası kuruldu.

Hemen belirteyim; Ayhan Bora Kaplan Suç Örgütü soruşturmasını yürüten Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nde görevli (çaycı dahil) hiç kimseyi tanımam. Hiçbiriyle telefonla konuşmadım, yüz yüze gelmedim.

Keza Ayhan Bora Kaplan ve suç örgütünden hiçbir kişiyle tanışmadım, yüz yüze gelmediğim gibi telefonla da konuşmadım.

(Bunlar basit bir HTS kaydı araştırmasında hemen ortaya çıkarılabilir.)

Buna rağmen sanıklardan biri, mahkemede, Başkomiser İbrahim adlı görevlinin, bir gece sorgu sırasında, beni telefonla aradığını ve gizli tanıkla tele-konferans yaptığımızı öne sürmüş.

Yukarıda belirttiğim gibi ne o akşam, ne de başka bir gün, hiçbir görevli beni aramadı. Ben de aramadım. Böyle bir görüşme hiçbir zaman olmadı. (Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne yolum en son 40 yıl önce düşmüştü.)