"Bugünkü anketlerin üzerine yüzde 20 koysanız Anadolu coğrafyasını komple kendi rengimize boyamış oluruz. Millet İttifakı'nı kurduğumuz partilerle birlikte değiliz. Geçen seçimlerde kayıtsız, şartsız muhalefete destek veren bir parti de ortada yok ama Millet İttifakı'nı oluşturan seçmen bir yere gitmedi. Türkiye genelinde yüzde 30'u aşmayı önemli görüyorum. Yüzde 25'lik bir cam tavan var, bizim üstümüzde diye hep söyledim. Bu yüzde 25'lik görünmez cam tavanı tuzla buz etme niyetindeyiz. İttifaklar yapabilseydik bambaşka şeyler olabilirdi. Yüzde 35'leri zorlardık, 40'a yaklaşırdık ama Cumhuriyet Halk Partisinin, bu adaylarla benim gördüğüm, geçmem gerekir ve iyi olur dediğim rakam, yüzde 30'luk psikolojik sınırı aşmak. 20'li rakamlardan şu partiyi bir kurtarmak..."

Özgür Özel CHP Genel Başkanı seçildikten sonra sürekli sözünü ettiği cam tavanı kırdı ve partisinin oylarını, belki de kendisinin bile öngöremediği bir yükselişle yüzde 38'lere çıkardı.

Şimdi onu, parti yönetimini ve CHP"li belediyeleri, zorlu bir sınav ve yeni bir hedef bekliyor.

Başarılı belediyecilik uygulamaları sergileyerek ilk seçimde CHP'yi iktidar yapmak...

Yeni seçilen belediye başkanlarının önünde Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş, Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ve diğer büyükşehir belediye başkanları gibi başarılı rol modelleri var.

Bir de tarihten ibret alınacak örnekler!

Örneğin 1989'da benzer bir başarı çizgisini yakalayan Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) döneminde yaşanılan İSKİ skandalına benzer, halkta umut ve güven erozyonu yaratacak rezaletlerden uzak durmak!..

Günümüzde seçmenin belediye başkanlarından beklentilerine çok önemli bir madde daha eklendi:

Ekonomideki krizin sonucu olan derin yoksullukla başarılı sosyal belediyecilik örnekleri sergileyerek mücadele etmek...

Her zaman söylerim.