Özgür Özel, gidilmesi en zor olan gecede Gazi Meclis'e ilk gidenlerdendi

O gece saat 21.00 civarında, televizyon ekranlarında olağan dışı hareketlenmeler başlamıştı. Olaylarla birlikte telefonlaşarak CHP Genel Merkezi'nde buluşmaya karar verdiler. Onları ilk arayanlardan biri bu satırların yazarıydı. Aykut Erdoğdu'ya bunun hain bir kalkışma olduğunu, CHP'nin bu darbeye karşı iktidarın yanında yer alarak direnmesi ve demokrasiye sahip çıkması gerektiğini söylüyordu.

★★★

Saat 22.30'a geldiğinde, Genel Merkez'de buluştular.

O sırada Ankara'nın birçok noktasında çatışmalar yaşanıyor, açık camlardan içeri keskin bir barut kokusu doluyordu. ok geçmeden 20 kadar parti yöneticisi ve milletvekili Genel Merkez'e geldi.

atışmalar yoğunlaşınca tüm parti çalışanlarını, danışmanları ve şoförleri evlerine gönderdiler.

Ayak üstü yaptıkları toplantıda; darbe girişimi kimden gelirse gelsin, açık, aktif ve cesur tavır almaya karar verdiler.

★★★

Bu sırada birçok AKP'li üst düzey yönetici onları arıyor ve darbenin bastırılması için yardım istiyordu.

Hemen TBMM'ye geçerek direnişi buradan yürütmenin daha doğru olacağını değerlendirdiler. Ancak tüm şoförleri ve danışmanları can güvenliklerini düşünerek evlerine gönderdikleri için kendilerini Meclis'e götürecek ne araçları ne de bir sürücüleri vardı!..

Özgür Özel, Aykut Erdoğdu ve Veli Ağbaba, üç yakın arkadaş, üniversite yıllarındaki hayallerini gerçekleştirmek amacıyla birlikte 1973 model bir Volkswagen kaplumbağa otomobil almışlardı. Ellerinde kala kala bir tek bu emektar araç kalmıştı. Özel ve Erdoğdu aceleyle ona binip TBMM'ye doğru yola koyuldular.

İnönü Bulvarı üzerinde çatışmalar yaşandığından, Dikmen üzerinden TBMM'ye ulaşmaya çalışıyorlardı.

(Bu sırada Aykut Erdoğdu başlarına bir şey gelmesi ihtimalini düşünerek vasiyet niyetine bir kısa video çekiyordu.)

★★★

Aracı Özgür Özel kullanıyordu.

Dikmen'den aşağı inerken yolda kimseler görünmüyordu.

Ancak TBMM'ye yaklaştıklarında yol üzerine taş yağıyormuş hissi veren küçük toz kümeleri kalkmaya başladı. Bunların helikopterden atılan mermiler olduğunu fark edince, Aykut Erdoğdu'nun vasiyet videosu çekmesine hak verdiler!..

Şans eseri isabet almadan TBMM'nin Dikmen kapısına ulaştılar. Aykut Erdoğdu silahlı gelmişti. Araç durduğunda hemen atlayıp, duvar dibine siper aldı. Bulundukları yer, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın yanında, Genel Kurmay Başkanlığı'nın ise tam karşısındaydı. evreden sürekli çatışma sesleri geliyor, havadaki kesif barut kokusu giderek artıyordu.

Aykut Erdoğdu TBMM kapısında bekleyen polis memurlarına seslenerek Milletvekili olduklarını haber verdi. Özgür Özel de o sırada aracı park etti. Hatta arabaları kıymetli olduğundan doğru park edip etmediğine aracın etrafında tur atıp bakarken Erdoğdu seslendi: "atışma var çabuk ol!.."

Doğrusu hepsinin gençlik hayali olan "vosvos"larını oracıkta, yolun ortasına bırakıp gitmeye Özgür Özel'in gönlü el vermiyordu. Bu sırada Aykut Erdoğdu silahıyla siper ala ala iç kapıya kadar ulaşmıştı. Arkadaşının gayet sakin tavırlarını görünce, koşarak geldi ve kolundan tutup "abuk ol, yoksa burada vuracaklar bizi!" diyerek çekmeye çalıştı. Özgür Özel ise sanki koşarsa, darbecilerden korkuyorlarmış gibi anlaşılacak diye, inadına daha yavaş yürümeye başlamıştı!

Neyse ki Erdoğdu onu çeke çeke TBMM'ye soktu!..

★★★

3 No'lu kapıdan girip, Genel Kurul'a giden koridoru geçtiler.

Genel Kurul'un kapısında onları AKP ve CHP'den bir grup milletvekili karşıladı. Hemen yanlarına dönemin TBMM Başkanı İsmail Kahraman geldi. İkisine de sarılıp "Bunlar demokrasi öpücüğü" diyerek yanaklarından öptü. İsmail Kahraman'ın bu tavrı Özgür Özel'e hem tuhaf hem de komik gelmişti.

Genel Kurul'un kapıları kapalı olduğu için hep birlikte kırıp içeri girdiler ve salonun ışıklarını yaktılar. Toplantıyı açmak için Başkanlık Divanı'nın oluşması gerekiyordu. Ancak katip üye yoktu. Bu yüzden Özgür Özel birinden ceket alıp giydi ve "Başkanlık Katibi" koltuğuna oturdu.