Efsane...

7 Mart 1977.Ünlü aktör Marlon Brando'ya benzerliği nedeniyle Marlon Kemal olarak anılan Savcı Kemal Şimşek, o gece yarısı, İstanbul"un namlı kabadayılarından Oflu Osman'ın Beyoğlu'ndaki kumarhanesinde, tetikçi Nurullah Çınar tarafından sırtından vurularak öldürüldü.Gündüzleri başarılı ve idealist bir savcı olarak görev yapan Marlon Kemal, geceleri bambaşka birine dönüşüyor, kumarhanelerden çıkmadığı gibi, isteklerini yerine getirmeyenleri, devirici sağ yumruğuyla bin pişman ediyordu.Gece alemlerinde kırmızı Mercedes ile dolaşan, barbut atarken en iyisinden viski içen Marlon Kemal'i, haraç vermekten usanan kabadayılar dünyasının önde gelen ismi Dündar Kılıç'ın öldürttüğü öne sürüldü ama kanıtlanamadı.Savcıyı telefonla konuştuğu sırada gizlendiği perdenin arkasından çıkıp vuran tetikçi Nurullah Çınar, 21 yıl hapse mahkum oldu. Ancak 1981'de cezaevinden firar etti.2000 yılında da öldü...Geçenlerde konuştuğum bir tanık, Nurullah Çınar'ın cezaevinde yatıyor gözüktüğü yıllarda polisler tarafından cezaevinden çıkarılıp, Dündar Kılıç'ın yanına getirildiğini, ihtiyaçları karşılandıktan sonra da yine polis aracıyla demir parmaklıkların ardına döndüğünü anlattı.Bunun nasıl olduğunu sorduğumda da "Dündar abi cezaevini ve emniyeti bağlamıştı. Bunun canlı tanığıyım. Gözlerimle gördüm!" dedi.Ona göre bu kanunsuzluklara parası karşılığında göz yumulmuştu.Sohbet derinleşince dudak uçuklatan başka bir iddiada bulundu:"O yıllarda öylesine bir düzen kurulmuştu ki, bazı polis şeflerine parası bastırıldığında kusursuz cinayet bile işlettiriliyordu!.. Ta ki "efsane" İstanbul'da önemli konuma gelene kadar..."Efsane dediği Sadettin Tantan'dı.Tantan, İstanbul Emniyet Müdürlüğü 2.Şube'de (Şimdiki adıyla Asayiş Müdürlüğü) ekipler amiri olarak görev yapmaya başladığında, yer altı dünyasında büyük bir deprem oldu.Çünkü Tantan gözü kara olduğu kadar, asla rüşvete bağlanamayan çok dürüst ve yiğit bir emniyet yetkilisiydi. Kendisinden hem korkuluyor, hem de para yemediği için saygı duyuluyordu.Kısa sürede Beyoğlu'nun arka sokaklarındaki kanunsuzluk tezgahlarını çalışamaz hale getirdi.Sonra sıra Şirinevler'e geldi. Çünkü semtin E-5 karayoluna bakan cephesinde gece kulübü ve otel adı altında faaliyet gösteren mekanlarda tüyler ürperten insanlık suçları işleniyor, örneğin geceleri Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden getirilen hasta kadınlara zorla fuhuş yaptırıldığı gibi, itiraz edenler TIR'ların altına atılarak kaza süsü veriliyordu.Peş peşe gerçekleşen operasyonlarla Şirinevler kısa sürede, adı gibi şirin bir semte dönüştü.Daha sonra Mali Şube Müdürlüğü'ne getirilen