"Yıl 1917, Birinci Dünya Savaşı sürüyor...
Mareşal Falkenhein'ın emrinde 7. Ordu Komutanıyım.
Onun taarruz plânına, Sina Çölü macerasına karşıydım.
Hazırladığım rapor reddedilince vazifeden çekildim.
İkna çabalarını karşılıksız bıraktım.
★★★
Suriye'den İstanbul'a dönmeye karar vermiştim.
Oysa Halep'tenİstanbul'a gitmek için tren bileti alacak kadar bile param yoktu.
Halbuki evvelce, Yıldırım Ordusu Komutanlığını üzerime alıp İstanbul'dan hareket edeceğim sıralarda Mareşal Eric von Falkenhein, karargâhtaki bir Türk subayının yanına genç bir Alman subayı katarak Akaretler'deki 76 numaralı evime göndermişti.
Bu subay ufak ve zarif sandıklar içinde, bana Falkenhein tarafından bir şeyler getirdiğini söyledi.
"Bunlar nedir" dedim.
Alman subayı cevap verdi;
"İstanbul'dan ayrılıyorsunuz. Mareşal Falkenhein tarafından size bir miktar altın gönderilmiştir!"
Tercümanlık eden Türk subayına kimseye ihtiyacımdan bahsetmediğimi, bu paranın ordu ihtiyacı için gönderilmiş olması gerektiğini, sandıkların bana herhalde yanlışlıkla getirildiğini söyledim.
Ordu levazım reisine teslim edilmesini istedim.
Alman subayı, "Onlar da başka" deyince, Türk subaya, onun yanında bir senet yazmasını istedim ve bu senedi imzalayacağımı bildirdim.
Türk subayı emrime uydu, ama Alman subayı senedi almak istemedi.
Kesin olarak senedi almasını, Mareşal Falkenhein'a vermesini, paraları da götürüp levazım reisine teslim etmesini emrettim.
Böyle de yapıldı."
★★★
Bundan sonrasını da biz aktaralım.
7. Ordu Komutanlığı'ndan istifa eden Mustafa Kemal artık asi bir komutandır!
Yerine vekil bıraktığı Ali Rıza Paşa'ya sandıkları teslim eder.
Kendisinden aldığı senedi de, o tarihlerde yaverleri olan Salih Bozok ve Cevat Abbas Gürer'e verir.
Onlara karargaha gidip Mareşal Falkenhein'ı bizzat görmelerini ve bu senedi Falkenhein'daki senetle değiştirmelerini emreder.
Bozok ve Gürer emri yerine getirirler.
Bir süre sonra gelip, mareşalin böyle bir para gönderip senet aldığını hatırlayamadığını söylerler.
"Falkenhein, Ali Rıza Paşa'nın senedini kabul etmiyor" derler.
★★★
Mustafa Kemal bu cevaba çok öfkelenir.
Kaşlarını çatar ve emreder;
"İkiniz tekrar Falkenhein'ın odasına gideceksiniz. Diyeceksiniz ki; "Verdiğiniz altınlar levazımda muhafaza altındadır. Buna karşılık size senet verilmiştir. Senet olmadığını söylemek, altınların varlığını yok edemez! Belgeyi kaybetmiş olabilirsiniz. O halde verdiğiniz altınları size iade edeceğiz.Aldığınıza dair bir makbuz veriniz. Bizi buraya gönderen komutanın altın karşılığında ülke çıkarları konusunu hoşgörüyle karşılayacak bir insan olmadığını çoktan öğrenmiş olmalıydınız!"