AKP iktidarının en büyük eseri!..

Bugün size "Allah kimsenin yolunu adliyeye düşürmesin" diyeceğiniz bir duruşma tutanağı sunacağım.Mahkemenin hangi ilde olduğunu yazmaya gerek görmüyorum. Zira yargının içine sürüklendiği güven ve kalite erozyonuna, hemen her kentimizde rastlamak mümkün. Sadece İcra Hukuk Mahkemesi olduğunu belirtmekle yetiniyorum.İşte virgülüne dokunmadığım o tutanak:"Belirli gün ve saatte celse açıldı.Davacı Vekili Av. (...) ve Davalı Vekili Av. (...) duruşmaya katıldı. Açık yargılamaya devam olundu.Bilirkişisinin raporunu sunduğu görüldü okundu.Raporun son derece yetersiz olduğu anlaşıldı.Davacı vekilinden soruldu. Biz masrafını yatıracağız, dosyanın yeni bir bilirkişiye gönderilmesini talep ederiz dedi.Bu sırada davalı vekilinin kahvede oturur, garsonla muhatap olur gibi "çok iyi yaparsınız" diye söz almadan lafa atladığı duyuldu.Davalı vekiline düzgün ve nazik davranması gerektiği söylendi.Zaten davalı vekilinin içeri girerken kabadayı bir tavırla "selamun aleyküm" diyerek geldiği, hiç müsaade istemeden yayıla yayıla oturduğu görülmüştü.Davalı vekili ihtar edildiği halde kabadayı üslubuna devam etti.Davalı vekili mahkeme hakimine hitaben, elindeki telefonu sert bir şekilde masaya vurarak "beni sinirlendirme" dedi.Davalı vekiline bir avukata yakışır şekilde oturması gerektiği söylenmesine rağmen kabadayı davranışlarına devam etti.Mahkeme hakimi davalı vekiline "sen dua et burası adliye" dedi.Davacı vekiline mahkeme hakimi "gördünüz değil mi elindeki telefonu nasıl sehpaya vurdu" dedi.Davacı vekili ses etmedi.Davalı vekili layık olmadığından