Koca Beşiktaş son beş yılda, Bronckhorst, İsmael, Önder Karaveli, Santos, Solskjaer derken köy takımı hocalarının elinde oyuncak oldu... 40 yıllık tecrübeyle her dönemde, her başkanı en net şekilde uyardım... Tigana, Schuster, Bilic dönemlerini hatırlattım... "Köy görünüyor çünkü takımın başında köylü var" dedim... "Gönderin Neron'u kurtarın Roma'yı" demekten dilimde tüy bitti... Karaveli kurtarıcıydı... İsmael yeni Milne olacaktı.. Santos ise bir anlamda yeni Del Bosque olabilirdi... Sonrası malum, evli evine, köylüler köylerine döndüler!.. En son sevgili Orhan Yıldırım'ın düğününde sevgili Serdal Adalı'ya, "Bu hoca seni de, Beşiktaş'ı da yakacak!" dedim... Tıpkı kendisinden öncekiler gibi Serdal Başkan'ı da, uyarıları kulak arkası eder gördüm... Kendi düşen ağlamaz.. Düşen diyorum çünkü korkarım bu Solskjaer ile Beşiktaş ancak ligde kalmaya oynar... Bu satırlar son uyarılarımdı bu uyarının da dikkate alınmayacağını bilerek artık ben de Solskjaer'e destek vermeye başlıyorum!.. Başlıyorum masallara; Muhteşem bir hoca... Dün yine 2-0'dan maçı çevirdi!.. Rashica'yı keşfetti!.. Bu adam futbol sihirbazı... Gedson'dan sol açık yapmıştı hatta!.. Bence en az beş yıl kalmalı!... Sakın sevgili Başkan, bu değerli hocayı gönderme ve sahip çık. Çünkü filmin sonunu merak etmeye başladım... Not: Fikret Orman, Avcı'yı getirirken ne hayaller kurmuştu, biz de kabus görmeye hazır olmasını söylemiştik... O zaman da yanılmıştık (!) sizin anlayacağınız...