İnsanlık öldü

Sokak köpekleri üzerinden de ayrışmayı başardık sonunda! Kimine göre çözüm tüm sokak köpeklerini kafalarına kürekle vurarak öldürmek, kimine göre ise sokak köpekleri özgürce dolaşıp önüne geleni ısırmalı! Herkes uçlarda dolaşıyor! Makul olmak diye bir deyim vardı bir zamanlar, artık yok. Ya her şeye rağmen sokak köpeklerini savunacaksın ya da insanları. Geldiğimiz nokta bu. Sokak böyle, peki ya tribün! Adam tribünden atlayıp 60 metre depar atıp Beşiktaşlı oyuncuya saldırdı, biz bu "kahramanı" karakoldan gidip teslim alıp zafer pozu verdirdik yetmedi, holiganı engellemeye çalışan Josef de Souza'yı da cezalandırdık! O gün şunu demiştik; bundan sonra kimse sahaya atlayana karışmaya cesaret edemez! Nitekim çok beklemedik sözümüzün test edilmesi için. Hastane ve hapishane Göztepe-Altay maçında yaşananlar malum. Bir insan düşünün, sadece farklı tribünlerde olduğu için onlara düşman gözüyle bakabiliyor. Elindeki işaret fişeğini tribünün tam ortasına atıyor, inanılır gibi değil! Ancak savaşta yapılabilecek bir şeyi sporda yapıyor vicdansız... Sonuç; beyni yerine vücut salgılarını kullanan bir insan hem kendini, hem karşısındakini yaktı; maç sonu evlerine dönecekken biri hastaneye gitti, diğeri demir parmaklıklar arkasına. Bir başka manyak, tıpkı Ankaragücü-Beşiktaş maçında olduğu gibi tribünden atlayıp, korner bayrak direğini kaptıktan sonra yaklaşık 50 metre koşarak, yaralılara yardımcı olmak için ambulansın yanında bulunan Altay kalecisine arkadan saldırıp öldüresiye vuruyor! Hepsine yazıklar olsun "Makulu" öldürdük diye hafife alıyorum galiba, insanlığı da öldürdük galiba! Beyinsizler ordusunun karargahı haline gelen sosyal medyada her türlü rezaleti savunmaya hazır birileri mutlaka bulunuyor! Mazeretleri de hazır; beni tahrik etti! İstedikleri tek bir şey var; ya benim beğeneceğim şeyler yaz, konuş, ya da sus! İşin ilginç tarafı yöneticiler de bundan farklı değil. Tribünden tribüne ya da