Konu bir takım değil de bir kişi olsa teşhis koymak basit; demans!..
Beşiktaş yıllardır bu hastalıkla uğraşan canım babamla bire bir aynı durumda!..
Bir bakıyorsun maziyi hatırlamış, Lyon, Bilbao, F.Bahçe gibi güçlü rakiplerini yenmiş, bir bakıyorsun adını bile unutmuş, ligin dibindeki ADS'ye, 10 kişilik Gaziantepspor'a ve dokuz kişilik Konyaspor'a yenilmiş.
Şekilde görüldüğü gibi tıpta bir adı var bu durumun ama futbolda yok!..
İlk yarıda sert oynayan bir Konyaspor karşısında stoperi ile santraforu arasında 70-75 metre mesafe vardı Beşiktaş'ın. Paulista neredeyse ölecekti, rakip kırmızı kart görmüş ve Beşiktaşlı hiçbir futbolcunun bu durumdan haberi yoktu. Sonradan öğrendiler!..
Garip bir oyuncu topluluğu bu, herkes birilerinin çıkıp geceyi kurtarmasını bekliyor ama kimse "ben kurtarmayacaksam kim kurtaracak bu geceyi" diye kendine sormuyor... Koşan yok, bakan çok...
Her halde ödemelerde yine aksamalar yaşanıyor. Ne bileyim, aklıma başka bir şey gelmiyor.
Konya'da Deniz işini en iyi yapan ve geceye damga vuran adamdı.
Dokuz kişi kaldıktan sonra (Kartlar doğruydu) direniş için takım halinde yürek yüreğe vermeleri takdire değer.