Terör örgütü PKK'nın, Türkiye'den geri çekilmesinin ardından Irak'ın kuzeyindeki ana karargâhlarından biri olan Zap bölgesini boşaltması hem sürecin adım adım ilerlemesi hem saha gerçekliğini göstermesi açısından önemli... PKK yaptığı açıklamalarla, İmralı'dan gelen silah bırakma çağrıları doğrultusunda bu adımları attığını söylüyor ama bir yandan da "Bak adımlar atıyorum, senden de bir şeyler bekliyorum" diye bir al-ver havası yaratmaya çalışıyor aklınca... Türkiye'nin asla böyle bir şeyin söz konusu olmadığı, olmayacağını çok net defalarca yinelemesine rağmen...
"Çekildim" dediği yerlere bakıldığında da Türkiye zaten terörsüz... Bir zamanlar terörle anılan yerlerde çoktan huzur ve güven ortamı sağlanmış durumda. Sınırın ötesinde Irak'ın kuzeyinde Türkiye'ye sıkıntı yaratan terör bölgelerine dönük verilen mücadelede en son Zap operasyonuyla geçen yıl kilidin kapandığı da herkesçe malum. Gelen bilgilerde Pençe serisi operasyonlarla kontrol altına alınan yerlerde çok küçük PKK birimlerinin kaldığı, mağaralarda sıkıştıkları şeklindeydi... Nerelerde kimlerin olduğu biliniyor, hepsi de devletin takibindeydi… PKK'lılar açısından tam bir sıkışmışlık durumu söz konusuydu. Aynısı Pençe serisi harekâtlarla kontrol altına alınan tüm yerler için de geçerli. Bu durumda da Zap'tan sonra diğer bölgelerden benzer çekilme, daha doğrusu kaçma haberlerinin gelmesi büyük olasılık... Dolayısıyla terör örgütünden gelen açıklamalar sürece dönük yaratmak istedikleri "Kendi rızamızla çıkıyor, kararlı adımlar atıyoruz" algısından ziyade sahadaki yenilgi gerçekliğini kamufle etmek havası içeriyor daha çok... Yapmak zorunda olduklarını yapıyormuş gibi gösterme çabalarının herkes farkında... Olmadıkları yerlerden çekiliyorlar (!) yani... Çekildi, çekiliyor dediklerinin de Suriye PKK'sı SDG'ye katıldığı da devletin bilgisi dahilinde zaten...
★ ★ ★
Onun için de PKK'nın Zap'tan çekilmesi, "silah bırakma çağrısının" kendisini de bağladığını hâlâ anlamayan ya da anlamamakta direnen YPG/PYD ya da SDG'ye de uyarı aslında... Çünkü; çok zor bir coğrafyadaki Zap Kampı teröristlerin gelirken hazırlandıkları çıkarken de sığındıkları bir bölgeydi. Sayısız tünelleri, mağaralarıyla teröristler için en büyük iddia alanı "Türk askeri giremez" dedikleri yerdi Zap… Mağaralara hep kamera sistemi kurmuşlar, sadece mağaraların çevresi, girişi değil, derinlikleri de el yapımı patlayıcılarla tuzaklıydı… Terör örgütünün elebaşları Murat Karayılan, Cemil Bayık, Rıza Altun, Duran Kalkan da bir dönem bu kampta bulunmuşlar, "Buraya kimse gelemez, en güvenli yer" diye atıp tutmuşlardı. Hatta "Zap'ı kaybedersek, biz bu mücadeleyi kaybederiz" demişlerdi... Öyle de oldu nitekim. Kahraman Mehmetçik, PKK'lı teröristlerin "girilemez" diye propagandasını yaptığı Zap'a da girdi. Teröristlerin inleri başlarına yıkıldı. Zap'ın da kontrol altına alınmasıyla Kuzey Irak sahasında kilit kapandı. Türkiye'ye yönelik saldırılar ve terörist sızmaları önlendi... Bu da sadece teröristbaşları değil, örgütün alt kademesine de yansıyan büyük hayâl kırıklığı, panik yarattı. Hem Irak hem Suriye sahasındakilerde... "Çok zor bir coğrafyada, kendimize en güvendiğimiz yerde kaybettik. Suriye gibi düz bir arazide ne yapacağız" diye... Neler olacağı anlamında yaşanmış örnekler de var nitekim...

6