İsveç'in pervasızlığı ABD tezgâhı kokuyor

Rusya korkusuyla NATO'nun güvenlik şemsiyesi altına sığınmak isteyen ya da ABD'nin planı dahilinde hareket eden İsveç ve Finlandiya'nın üyeliklerine Türkiye'nin karşı çıkma gerekçesi çok açık ve net: Her iki ülkenin, özellikle de İsveç'in 1952'den beri NATO üyesi olan Türkiye'nin bekasını tehdit eden terör örgütleriyle ilişkisi, bağı, hatta iş birliği. Dolayısıyla, "Madem müttefiklik istiyorsun, önce kendine bir çekidüzen ver" diyor. Hem de somut ve net adımlarla. Türkiye'nin bu haklı güvenlik gerekçelerine ve kararlı duruşuna karşı NATO zirvesi öncesinde her iki ülkeden gelen seslere, görüntülere bakıldığında da Finlandiya sanki biraz daha yola gelirmiş havasında.İsveç ise aynı kafada bildiğini okumaya devam ediyor. Hatta son günlerde işi daha da azıtmış durumda. Mesela PKK YPG'ya verdiği açık destekle bilinen İsveç'in başkenti Stockholm'de belediye binasına ve kentin sembol yapılarından Avicii Arena'ya projeksiyonlarla örgüt paçavrası ve terörist başı Abdullah Öcalan fotoğrafları yansıtıldı.Yine Göteborg'da PKKYPG yandaşları, ellerindeki terör örgütünü simgeleyen paçavralar ve terörist başı Öcalan'ın posterleriyle, İsveç polisinin gözü önünde gösteri yaptı. Son olarak da İsveç Devlet Televizyonu SVT, terör örgütü PKKYPG'nın elebaşlarından "Mazlum Kobani" ya da "Şahin Cilo" kod adlı PKK'lı terörist Ferhat Abdi Şahin'i ekranlarına taşıdı. Saklandığı ininde SVT'ye konuşan terörist başı "İsveç'in kendilerine verdiği desteğin devam etmesi ve bu desteğin siyasi ve ahlaki olduğunu açıklaması gerektiğini" söyledi, daha doğrusu, buyurdu. SVT, terör örgütü YPGPKK'nın elebaşlarından Salih Müslim ile de Suriye'nin kuzeyinde saklandığı ABD askeri üssünde 25 Mayıs'ta röportaj yapmıştı.Yani NATO'ya girmek isteyen İsveç, bunun için Türkiye'nin olurunun şart olduğunu bilmesine ve üyelik konusundaki görüşmelerin devam etmesine rağmen pervasızca teröristlerle hemhal olmaktan vazgeçmiyor, çekinmiyor. Dolayısıyla, istek ve eylem anlamındaki bu akıl dışı farklılıklar dikkate alındığında da kafaya takılanlar şunlar:var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6778878;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6778878;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlartunca-benginisvecin-pervasizligi-abd-tezgahi-kokuyor-6778878' });İsveç NATO'ya dâhil olmaktan vaz mı geçti Ya da "Ben teröristlerle iş birliği anlamında gırtlağa kadar bataklığa saplanmış durumdayım, istesem de onlardan kurtulamam, dolayısıyla Türkiye'nin talep ve isteklerini karşılayamam" deyip umudunu mu kesti "Ben bildiğim yola devam", onu mu okuyor Yoksa bu, İsveç'i gözden çıkarıp, Finlandiya'yı Türkiye'ye sempatik göstermeye yönelik, doğrudan ABD kaynaklı pis bir yeni tezgâh mı Malum, her iki ülke de kendilerine tam tarafsız havası verse de ABD'nin güdümünde oldukları ortada. Rusya'ya karşı nasıl kullanıldıkları da... Bu durumda da İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya