Söylemleri Trump'ın sesi, onun görüşü olarak yorumlanan ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack,gel-gitleri, küstah çıkışlarıyla da "patronundan" farksız bir görüntü veriyor...Aslında aynısı Trump'ın seçtiği diğer yakın çalışma arkadaşları ve kritik noktalara atadığı isimlerin tamamı için geçerli. ABD Başkanı'nın kendine yakın isimlerden oluşan bir ekip kurması, herbirinin Trump'ın sesi olması son derece doğal denilebilir ama görüntü onun biraz ötesine geçmiş halde...Herkes O'nun gibi hareket etmeye,davranmaya çalışıyor, kendisini Trump sanıyor sanki...Mesela Bahreyn'de katıldığı bir forumda Büyükelçi Barrack ne dedi"Türkiye ve İsrail birbiriyle savaşmayacak. Aralarında çok uzak olmayan gelecekte bir ticaret anlaşması da imzalanabilir."

Bir büyükelçinin üstüne vazife mi, görevli olarak bulunduğu bir ülkenin, Türkiye'nin dış politikası üzerine ahkam kesmek. İsraille ilgili yaptığı bu açıklamasıyla Türkiye'de iç siyaset malzemesi vermek, tartışma yaratmak,safları,fay hatlarını tetiklemek haddine mi..

Tamam Türkiye ile İsrail'in savaşma durumu yüksek bir olasılık değil,çok kişi de bunu dillendiriyor ama varsayalım böyle bir gündem maddesi olursa da bunun onay makamı Barrack ve onun patronu Trump hiç değil...İsrail aklını yitirip,tehdit etme çılgınlığında bulunursa egemen ve bağımsız bir ülke olarak Türkiye gereği neyse yapar...

Yine ticaret anlaşması falan dillendirmek de onların haddine değil. Hele de böylesi son derece gergin ve kritik bir dönemde.. Belliki öyle bir niyetleri var, kendi aralarında konuşuyorlar;o zamanda yapacakları tek şey şu:

İsrail'i dizginlemek... Soykırım suçlularını aklamaya, saldırganlığını unutturmaya çalışmamak...

***

Bu fütursuzluğuna bakıldığında da Barrack'ın bir büyükelçi gibi davranmadığı açık... Evet başlarda Türkiye -ABD ilişkilerini canlı tutmak, sorunları gidermek adına "Suriye'de üniter yapı, tek devlet, tek ordu olacak...SDG, YPG'dir. YPG, PKK'nın bir türevidir. Bizimle IŞİD ile mücadelede yan yana çalıştılar ama onlara bir devlet borcumuz yok" şeklinde doğru tespitleri,kulağa hoş gelen sözleri oldu, halada arada bir öyle görünmeye ya da nabza göre şerbet vermeye çalışıyor ancak, artık alenen İsrail yanlısı gibi davranıyor daha çok...Kafasına taş düşmüş ve hafiften zihin bulanıklığı yaşıyormuşçasına da PKK'nın türevi olarak nitelendirdiği YPG/SDG konusunda da tornistan yaparak şöyle dedi nitekim:

"Suriye'de merkezi bir hükümetin kurulma olasılığı zayıf..YPG ve SDG artık PKK ile bağlantılı değil. Bunlar IŞİD'e karşı mücadelede bizim müttefikimiz.."

Dahası hiç utanmadan teröristlerin karargahına gitti, onlarla birlikte paçavralarının ve farketmediğini söylediği duvarda asılı Hatay'ı Suriye sınırlarında gösteren skandal harita önünde poz verdi bir de...