Sessiz sedasız gidiyorlar...

Esad'ın devrilmesinin ardından Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılarda eve dönüş hareketliliği giderek artıyor. Sınır geçişlerini kolaylaştırmak amacıyla teyakkuz durumu var, yıllardır kapalı olan yerler dahi açıldı... İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı verilerine göre; Suriye'de 8 Aralık 2024'teki değişimin ardından toplam 411 bin 649 Suriyeli ülkesine gönüllü geri dönüş yaptı. 2016 yılından bu yana gönüllü geri dönüş yapan Suriyelilerin sayısı 1 milyon 151 bin 652 kişiye ulaştı. Türkiye'de geçici koruma kapsamında bulunan Suriyeli sayısı 2 milyon 543 bin 711 oldu. Bir zamanlar 4 milyon denilen Suriyeli sığınmacıların sayısında ciddi azalma oldu bir başka deyişle... Gönüllü geri dönüş işlemleri için internet üzerinden randevu alan Suriyeliler, tüm işlemlerini koordinasyon merkezinde tamamlıyor. Aileler, gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli geri dönüş işlemlerinin ardından otobüslerle sınır kapılarına doğru yola çıkıyor...

Bu kimin ne beklediğine göre hızlı veya yavaş olabilir ya da öyle yorumlanabilir. Ama görünür gerçeklik de şu:

Henüz kitlesel olmasa da her gün dönüşler kesintisiz devam ediyor...

★★★

Daha önceleri özellikle de son seçim süreçlerinde ağırlıkla "gönderme" üzerine kurgulu zorlama dahil yol, yöntem önerileri, sert çıkışlar vardı malum. Siyaseten çok makbul, çok çekici bir konuydu bu iktidarı yıpratmak adına. Dolayısıyla 2023'teki seçimler öncesinde başta ana muhalefet partisi CHP'nin önceki Genel Başkanı Kılıçdaroğlu olmak üzere muhalefet partileri kampanyalarını ağırlıkla bu konuya endekslediler. Esad'la anlaşarak Suriyelileri otobüslere bindirip davul zurnayla "güle güle" demek ya da Batı sınır kapılarını açıp, diledikleri yerlere gitmeleri için yol vermek gibisinden seçenekler konuşuldu, polemik konusu oldu. Yollara, billboardlara "Suriyeliler Gi-de-cek" afişleri asıldı. Bunların da seçmen üzerindeki etkisi ve sandığa yansımaları da hâlâ tartışmalı...

Yine o zamanlarda yapılan bazı akademik çalışmalarda şöyle iddialı tespitler söz konusuydu:

"2017'de 'Ben kesinlikle geri dönmem' diyenlerin oranı yüzde 16'ydı, 2019'da bu yüzde 51'e çıktı. Şu an bu yüzde 77-78'lerde. Yani kendileri gönüllü asla geri dönmeyecekler, bu çok net."

★★★

Aksini savunanlar da yok değildi elbette. Mesela "Suriye'de rejim değişir. Buralar uluslararası bir yardım, katkıyla düzene girerse dönerler" diyen İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) Başkanı Metin Çorabatır (BM Mülteciler Yüksek Komiserliği eski Dış İlişkiler Sözcüsü) gibi. Öyle de oldu nitekim. Ahmet Şara'nın cumhurbaşkanı olduğu yeni bir Suriye var artık ve provokasyonlar nedeniyle ülkede henüz tam istikrar sağlanamamış olmasına rağmen insanlar vatanlarına dönüyorlar. Dün, gelişmelerle ilgili düşüncelerini Çorabatır'a sordum. Yanıtı şuydu:

"Çoğunun gitme arzusu var ama bekle gör politikası izleniyor… Bunun içinde birkaç faktör etkili: Her şeyden önce etnik, mezhepsel tetiklemelerden kaynaklı gerginlik var, Süveyda mesela. YPG/PKK işgalindeki bölgelerden gelenler gitmek istemiyor, korkuyorlar… Bir ay öncesine kadar Suriye'de birçok yerde haftada bir elektrik, beş günde bir su veriliyordu, şimdi bu düzenli hale gelmeye başladı. Esad mülkiyetlerine el koymuş, evlerini, iş yerlerini başkalarına vermişti; bu yargısal sorunların da çözülmesi lazım. Bir de kronik, sürekli bakım gerektiren hastalar için sağlık hizmetleri Suriye'de yetersiz, eğitim konusu da sıkıntılı… Bu tür belirsizlikler de dönüşü etkiliyor."