Rehinelere Hannibal Protokolü...

Dünyaya barış vaadiyle koltuğa oturan Trump tavırları ve çıkışlarıyla savaş yoksa çıkmasına varsa da büyümesine neden oluyor...Gazze'deki soy kırımı, Filistinli on binlerce çocuk, bebek ve kadının katledilmesini hiç görmüyor zaten. Utanmadan dalga geçiyor, hatta katliama yol verdiği yetmiyormuş gibi, katil Netanyahu'nun saldırganlığını, haklı, meşru göstermek adına Hamas'ın elindeki rehineleri canlı kalkan olarak kullanma palavrasını sallıyor. Böyle bir algı yaratmaya çalışıyor. Hem de "eğer olursa gereğini yaparız" diye uyararak. Daha ne olacaksa..

Katil Netanyahu da sosyal medyadan yaptığı paylaşımda "İsrail'in Hamas'a karşı mücadelesine ve tüm rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik sarsılmaz desteğiniz için teşekkür ederim Başkan Donald Trump"diye güzelleme yapıyor...Yersen tabii. Hamas anında böyle bir şeyin söz konusu olmadığını açıkladı nitekim. Kaldı ki varsayalım Trump ve Netanyahu doğru söylüyor olsun, Hamas elindeki 20 rehineyi canlı kalkan diye nereye koyacak, kullanacak.. İsrail ordusu hedef falan gözetmeksizin şuursuzca her yeri bombalıyor zaten. Vurulmadık, yıkılmadık tek bir nokta kalmadı yerle bir olmuş durumda Gazze...Üstelik başından beri Hamas'ı elindeki rehineleri öldürmesi için tahrik eden bir İsrail var. Böyle bir şey olsa hele de bir video görüntüsü falan ortaya çıksa zevkten dört köşe olacak bir Netanyahu'dan söz ediyoruz. Ama Hamas bu tuzağa düşmediği gibi serbest bırakılan rehinelerin "bize çok iyi baktılar" şeklindeki açıklamaları malum...Onların Netanyahu, tarafından nasıl aforoz edildikleri de...

***

Dolayısıyla eğer rehinelerin hayatlarından endişe edilmesi söz konusuysa bu doğrudan Netanyahu'nun saldırgan tavrından kaynaklanan bir durum… Rehinelerin hayatları, kendi vatandaşları falan da hiç umurunda değil Netanyahu'nun... Hem de ta en başından beri... Rehine yakınlarıyla 7 Ekim'den ancak 1,5 ay sonra görüştü, vakit ayırabildi! Onda da sadece "kalbimiz sizinle" diyerek sanki dalga geçermiş gibi bir hava takındı...İsrailli bakanlar arasında "Rehineleri öyle fazla düşünmemeli, olabildiğince acımasız davranmalıyız" diyenlerin varlığı da bu akıldışı kan ve ölüm kokan havayı daha da tetikledi...Yoksa gerçekten rehineler düşünülseydi, öyle bir niyet olsaydı daha farklı bir politika uygulanırdı. Halen devam eden de rehineleri önceleyen onları kurtarmaya yönelik bir operasyon asla değil. Katlettiği bebekleri, çocukları bile hiç utanmadan, sıkılmadan Hamas militanı olarak görüyor, dünyaya da öyle lanse ediyor, hastane, okul, BM kampı ne varsa hedef alıp vuruyor. O kadar ağır bombardıman, topçu atışında İsrail'in kim rehine, kim değil diye ayırt etmesi mümkün mü Nitekim, çok sayıda rehineyi de kendisi böyle öldürdü. Serbest bırakılan iki kadın rehine ve sosyal medyaya görüntüleri düşen 3 kadın rehine de aynı konuya değinerek üzerlerine yağan bombaları anlattılar. Hem daha önce kendilerini koruyamadığı hem de yağdırdığı bombalarla hayatlarını tehlikeye attığı gerekçesiyle Netanyahu'yu çok sert dille suçladılar. İsrail ordusunun Filistinli sandık deyip öldürdüğü rehineler bile oldu...Hem de beyaz bayrak sallamalarına rağmen...Bu kepazelikleri nedeniyle İsrail halkının Netanyahu'ya yönelik tepkisi de ortada, öfkeleri uzun zamandır sokaklara yansıyor. Ama Netanyahu onları da takmıyor...