Türkiye'nin bölgede daha da güçlenmesinden, Filistin davasındaki kararlı duruşundan rahatsız olan katil Netanyahu, Ankara'yı hedef alan skandal açıklamalarına devam ediyor... Hastalıklı kafasıyla kısa bir süre önce Türkiye'nin antisemitik bir devlet olduğu ve bu konuda başı çektiği algısı yaratıpABD'yi de buna inandırmak şeytanlığı peşindeydi. Şimdi de hiç utanmadan İsrail'in Suriye'de işgal ettiği bölgeye giden Netanyahu, patolojik ruh haliyle Türkiye'ye yönelik küstah iftiralarda bulundu..Türkiye'yi Suriye'nin güneyini işgal etmeye çalışmakla suçladı...Ardından da kendisini komik duruma düşüren şu sözleri zırvaladı:

"Sınırlarımıza yakın bir noktaya gelmek istediler, Güney Suriye'ye girmelerini engelledik. Türkiye'yi biz durdurduk..."

O kadar derin bir psikoz içindeki; hezeyan, korku hepten zirve yapmış, hafıza kaybı da epey ilerlemiş durumda... Gerçekleri görmek istememek, kabullenememekten kaynaklı kendi yalan dünyasına hapsolmuş bir görüntü içinde… Sıklıkla gördüğü halüsinasyonlarda ağırlıkla ABD'nin gölgesinde kendini bir halt sanma ya da öyle varsaymak üzerine. Hani Lunapark aynaları vardır ya; insanları, nesneleri olduğundan farklı gösterir, baktığında cüce kendini dev sanır, dolayısıyla da güldürür eğlendirir, işte Netanyahu'nun son zamanlardaki Türkiye'ye yönelik tehditkar tavrı, atıp tutma hali de böyle bir durum... ABD'nin kurguladığı kirli oyunun bir parçası olma sıfatıyla boyuna posuna bakmadan,Türkiye'ye karşı "Gerekirse savaş" gibisinden tehditler, gerilimi artıran hamlelerle tam anlamıyla hastalıklı bir ruh hali sergiliyor. Cüce lunapark aynasındaki dev(!) yansımasını gerçek sanıyor...

★★★

O hastalıklı kafasıyla da Türkiye'yi kışkırtıp çatışma ortamının içine çekmek istiyor, tahrik edip sabırları zorluyor.. Bir taraftan da Suriye yönetimini, Şara'yı başarısız, yetersiz göstermek için her türlü aşağılık yol yöntemi kullanıyor. Niyesi malum. Destekledikleri teröristleri Suriye PKK'sını Şara yönetimine alternatif göstermek,Türkiye'nin harekat yapmasını tetiklemek ve ABD ile karşı karşıya getirmek hesabı… Bu bağlamda Türk kamuoyunu da manipüle edip iç siyaseti tetiklemeye çalışıyor bir yandan da.. Türkiyede her türlü pisliğin, tezgâhın farkında… Onun için de Netanyahu küçük aklıyla atıp tutuyor, sallıyor. "Suriye'yi işgal edeceklerdi İsrail durdurdu" diye… Bir kere kimin işgalci olduğu, başkasının topraklarına nasıl çöktüğü, bu konudaki BM kararları, uyarıları da takmayıp hukuk tanımaz olduğu ortada… Bunlara karşı sadece Türkiye'nin dik durduğu ve kararlı bir şekilde Suriye'nin toprak bütünlüğünü, üniter yapıyı, sistemi savunduğu da açık… Bu daha yeni "Türkiye istediği zaman gerekeni yapar" sözleriyle en yüksek düzeyde bir kez daha deklare edildi nitekim. Ki bunun yaşanmış örnekleri de fazlasıyla var. Türkiye, ABD ve Rusya'ya rağmen Suriye sahasında, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı adlarıyla dört ayrı harekat yaptı. Oralardaki hem DAEŞ'li hem YPG/PKK'lı teröristleri temizledi, güvenli bölgeler oluşturdu.. Hem de ABD'nin kuklası FETÖ'cü hainlerin, darbe girişiminin hemen sonrasında, Silahlı Kuvvetlerin en sıkıntılı zamanında bile...Türkiye ülkesine yönelik bir tehdit olduğunda, algıladığında her hal ve şartta gerekeni yapmaya muktedir, bunun için de kimseden izin, icazet alacak bir devlet değil yani.. Bu anlamda gerektiğindeki tavrı, neler yaptığı, yapabileceğine dönük imkân ve kabiliyeti de herkesce bilinen bir durum zaten..