Mutlak CHP denklemi: Ne olursa ne olur

CHP'deki kurultay kavgaları bildik hikâye, partiye özgü bir ritüel... CHP'lilere göre de parti içi demokrasinin gereği, çok seslilik... Günümüzde farklı olan ise bu meselenin adliyelik olması... Hem de bizzat CHP'lilerin başvurularıyla. Dolayısıyla CHP içindeki koltuk çekişmesine odaklı dalgalanmalar hiç bitmiyor... Kılıçdaroğlu'nun kaybettiği 38'inci kurultayla ilgili mahkemeye taşınan şaibe iddiaları ve çıkacak karara dönük olasılıklar üzerinden süren tartışmalar, İstanbul İl Başkanlığı seçiminde hile karıştırıldığı iddiasıyla açılan davayla bir başka boyuta evrildi... Her iki davadan çıkması muhtemel kararlara dönük, ne olursa ne olur hesaplarıyla da kafalar hepten karıştı. Denklem daha bir çetrefilleşti. Özellikle de Kılıçdaroğlu, cephesindeki dönüş kararlılığı ve hesaplaşma havası nedeniyle... Bu anlamda gelen son duyum da "mahkeme kararına hayır deme şansı yok,kabul edecek" şeklinde...

Genel Başkan Özel'in bu konudaki görüşü ise şu:

"Kurultayla ilgili olumsuz karar çıkmaz. Bu partiye asla ne kayyum atanır, ne butlan gelir. Olacak olan şudur: Ertelenir ve parti tartışılmaya devam eder. O zaman doğrusu tartışmamak."

Mahkeme 15 Eylül'de kararı açıklar mı ya da nasıl bir sonuç çıkar o soru işareti ama gelişmelerin karakolluk olma olasılığı yüksek… Özel'in mutlak butlan kararı çıksa bile genel merkezi bırakmayacaklarına dönük düşünceleri de daha önceleri konuşuldu, tartışıldı zira...

★★★

Bu manzaraya bakıldığında da, geçmiş ve şimdilerde gerilimli mahalle delege seçimleri süren gelecek kurultaya odaklı olası gelişmelerden kaynaklı CHP ufkunda epey bir grilik söz konusu… Soruşturma ve kovuşturmaları devam eden her iddianın da birbirlerini doğrudan etkileyecek bağlantıları var. Bu anlamda da İstanbul İl Kongresi davası kritik önemde... Niyesi de şu:

CHP Büyük Kurultayı'nda 196 delegeyle İstanbul en çok delegeyi elinde bulunduruyor. Toplam delege sayısıyla oranlandığında 6 delegeden biri İstanbul'dan. Kurultayda sonucu doğrudan etkiliyor, özellikle parti meclisi üyelikleri yarışında kilit rol oynuyor yani… Dolayısıyla eğer bu kongre şaibeli bulunursa ve 38'inci kurultay davasından mutlak butlan kararı çıkarsa, o da yeni bir kurultay sürecini en baştan başlatmayıp son kurultaydaki delegelerin oy kullanması diye olursa, İstanbul delegelerinin devre dışı kalma ihtimali var... Özgür Özel'in çok büyük bir farkla genel başkanlığı kazanmadığı dikkate alındığında da dengelerin değişme olasılığı açık ve net...

Davalardan azade CHP'nin başlattığı 39'uncu Kurultay sürecinde mahalle delege seçimlerindeki kıran kırana yapılan mücadelenin nedeni de bu aslında... Delege yapısını komple değiştirmek, partiyi tam anlamıyla kontrol altına almak...