Bu sertlik kime yarar

TBMM yeni yasama yılı açılışında siyaset dünyasında esen sıcak mesaj ve diyalog rüzgârı ülkede toplumsal fay hatlarındaki stresi azaltma anlamında herkesi umutlandırdı. Keşke Cumhurbaşkanı ve liderleri bir arada gösteren o tarihi fotoğraf karesinde ana muhalefet Partisi CHPde olsaydı... Dünyanın savaş tehdidi altında olduğu, etrafımızdaki devletlerden kimin ne yaptığının belli olmadığı, nereden ne geleceğinin kestirilemediği bir süreçte dosta düşmana iç cephede birlik-beraberlik mesajı vermek çok kıymetliydi... Ama her fırsatta sorunların çözüm yeri olarak Meclisi işaret eden CHP'nin protesto kararıyla bu bir eksikle gerçekleşti maalesef... Elbette insanlar gibi siyasi partiler de protesto hakkına sahiptirler, ancak bunun yeri, zamanı, üslubu anlamında tartışmalar da her zaman yapılabilir… Nitekim yapılıyor da, en başta da protestonun haklılık-haksızlığı kadar, siyasi açıdan getirisi-götürüsü anlamında...Seçmen, sokaktaki insan üzerindeki etkisi ve karşılığı,sandığa nasıl yansıyacağı durumu yani... Muhalif seçmen açısından bakıldığında bu tür davranışları, çıkışları seviyor, destekliyor, parti Özgür Özel'in etrafında kenetleniyor denilebilir belki ama iktidar olmak için gereken yüzde 50 artı 1 oy gereksinimi dikkate alındığında CHP yönetimi, kurmaylarınca düşünmeleri ya da ciddi anlamda sorgulamaları gereken kritik nokta şu aslında:

CHP kavga ettiği sadece kendi tabanını konsolide ettiği, safları sıklaştırdığı zaman mı yoksa ılımlı mesajlarla, kucaklayıcı bir görüntü verdiğinde mi daha yüksek oy potansiyeline hitap edebiliyor..

★ ★ ★

Ancak bunu sorgulamanın zorluğu, sıkıntısı da ortada...Partide öyle bir kanat var ki; karşı taraftan gelecek lafı, sözü dinleyecek, tahammül edecek durumda değiller… Karşı tarafla empati de kurmuyorlar başka bir fikri duymak dahi istemiyorlar. Sadece eleştiriyorlar. Uzlaşmadan falan söz ediliyor ama benim durduğum noktaya gelirsen mantığıyla... Herkesi kendileri gibi düşünsün istiyorlar. Genel Başkan Özel'in üzerinde de hep bu baskı var aslında. Partinin başına geçtiğinde normalleşme dediğinde eleştirildi, yumuşamayla suçlandı, iktidarla ilişkilerde olumlu şeyler söylediğinde tepkiyle karşılaştı malum. Gelinen nokta itibarıyla da kendisinden beklenen karşı tarafla kavga hali daha çok...

Üstelik aynı durum CHP'nin MR görüntüsüne bakıldığında parti içi konularda da söz konusu…Özel ve parti yönetimi blok halinde daha önceleri "iktidarla müzakere değil mücadele edilir" diye eleştirenlerle de kavgayı göze almış vaziyette…CHP hep kişiler ve onlara bağlı hesaplar üzerine odaklı, iç çekişmelerden, ana muhalefet partisi olarak tek ses halinde ülke sorunlarına, sokağın, vatandaşın sıkıntılarına çözüm üretmek ya da umut olmak noktasına gelemiyor bir türlü…Partide farklı, aykırı düşünenlere neler olduğu da belli. Tasfiye, dışlanma iddiaları, buna tepki olarak da istifa, toplu protesto,her şey yaşandı, yaşanıyor. Hal böyle olunca da CHP açısından kararsız ya da başka mahalle seçmenleri nasıl ikna edilecek meselesinin yanı sıra teşkilatta kırgın, küskün ordusu sıkıntısı var bir de… Olası yargı kararlarına dönük tahminler, yapılan açıklamalar, beklentiler konuşulan siyasi hamleler de CHP'nin fay hatlarını tetikleyecek nitelikte ağırlıkla… Her ne kadar dışa dönük verilen mesajlarda olan bitenlerin CHP'nin iktidar yürüyüşünü engellemek, partideki birlik beraberlik havasını bozmaya dönük siyasi manevralar olduğu algısı yaratılmak istense de… Nitekim Meclis protestosu yönetimin ortak kararı denilmesine rağmen bazı milletvekillerinden Özel'e yönelik gelen eleştiriler var... Özellikle de "Gecen yıl Cumhurbaşkanı geldiğinde ayağa kalkmamayı yanlış bulmuştunuz. Şu an geldiğimiz noktada siz bizim dediğimiz yere geldiniz" diyorlar. Ne olursa olsun CHP'nin Meclis açılışında bulunması gerektiğine de dikkat çekerek...