BM mi o da ne

Gazze'deki katliamı, soykırımı, vicdansız ablukayı sadece kınayan, endişelerini dile getiren BM, İsrail'in Suriye'yi hedef alan saldırılarına karşı da aynı haltı yedi... Acil toplanan BMGK kınama, kabul edilemez laflarından öteye geçemedi. Hem de İsrail saldırıları devam ederken... Oysa dünya barışını, güvenliğini korumak için 80 yıl önce kurulan Birleşmiş Milletler Örgütü'ne üye olan ülkelerin altına imza koydukları BM Antlaşması'nın önsözünde ne deniliyor

"Gelecek nesilleri, insanlığa iki kez tarifsiz acılar getiren savaşın belasından kurtarmak, antlaşmalardan ve uluslararası hukukun diğer kaynaklarından doğan yükümlülüklere saygı ve adaletin sağlanabileceği koşulları oluşturmak için Birleşmiş Milletler Halkları olarak kararlıyız. Bu amaçlar içinde iyi komşular olarak birbirimizle barış içinde yaşamak ve uluslararası barış ve güvenliği korumak için gücümüzü birleştirmeye ve silahlı kuvvetin ortak çıkar dışında kullanılmamasını sağlamaya karar verdik."

Yani daha önceki iki savaştan, yaşanan acılardan dersimizi aldık, dünya ülkeleri olarak eşit haklarla, kardeşçe, mutlu, mesut yaşayacağız. Bunun içinde kararlıyız, hak, hukuk çiğneyene de gerekeni yaparız...

Ki bu anlamda yetkisinde epey enstrüman da bulunuyor. Ancak bugüne kadarki uygulamalarda pek kullanılmadığı, olduğunda da hakkaniyetli, adil davranılmadığı ortada... Hele de söz konusu haydut İsrail'e karşı... Dolayısıyla önsözdeki o satırlar kulağa hoş gelen ama işlevsiz laflar sadece...

★ ★ ★

Kurulduğu günden bu yana 200'e yakın BM kararını ve 200'den fazla BMGK kararını takmayan İsrail artık BM'yi de doğrudan hasım gibi görmeye ve hedef almaya başladı. BM'yle tam anlamıyla dalga geçiyor, pervasızca posta koyuyor. Bu anlamda da sayısız örnek var. Mesela birkaçını sıralayalım:

Netanyahu başta, İsrailli yetkililer, birçok kez "masum sivillere yönelik katliamı" kınayan BM Genel Sekreteri Guterres'in istifasını istedi. İşgal Altındaki Filistin Toprakları için BM İnsani Yardım Koordinatörü, vizesi iptal edildikten sonraİsrail'i terk etmek zorunda kaldı. İsrail, BM bayrağı dalgalanan tesisleri, okul, hastane, kampları defalarca bombaladı, 200'den fazla BM görevlisini öldürdü. Mayıs 2024'te İsrail'in BM Büyükelçisi Gilad Erdan, BM Tüzüğü'nün bir kopyasını parçaladı ve BM'yi "terör örgütü" olarak adlandırdı... Haziran 2024'te BM, İsrail'i çocuklara karşı ihlallerde bulunan devletler listesine ekledi. Buna karşılık, İsrail'de Filistin topraklarında faaliyet gösteren BM kuruluşlarına karşı cezalandırıcı önlemler uygulanmasını görüştü. Temmuz 2024'te bir İsrail hava saldırısı, UNRWA Başkanı Philippe Lazzarini'nin "açık" bir savaş suçu olduğunu belirttiği Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere gıda, sağlık, barınma gibi insani yardımları sağlayan kuruluş UNRWA Genel Merkezi'ni yok etti... Ortadoğu'da gerilimin acilen düşürülmesi çağrıları yapan BM Genel Sekreteri Guterres"istenmeyen kişi" ilan edildi, İsrail'e girişi yasaklandı...