Hafta içi Avrupa maçı oynayan Galatasaray için zorlu deplasmanda beklenti yorgun olacağı şeklindeydi. Ancak Okan Buruk farklı bir 11 sahaya çıkartırken sezonun en iyi ilk yarılarından birini oynadı. Belki de en başarılı ön alan baskılarından birini 3 golle süsleyen Sarı-Kırmızılı ekip rakibini adeta sürklase etti. Orta alanda Toreira'nın olmadığı Galatasaray öyle organize bir futbol sergiledi ki Uruguay'lıyı kimse aramadı. Barış Alper ve Sanchez gibi iki savunmacının hücuma katkısı ancak bu kadar olurdu. İkinci yarı Emre hoca 3 değişiklik yaparak ilk yarıdaki ölü toprağını atmak istedi. Tam saha baskı karşısında çaresiz kalan Ankaragücü'nde bir çözüm arayışıydı bu hamle. Ancak oyun iştahı çok yüksek koordinasyonu kaliteli bir Galatasaray izledik. Skoru erken bulmanın avantajı takıma coşku getirdi. Aslında Avrupa yorgunlu ve o maçın rövanşı öncesi yıpratıcı bir deplasmana rastlamak şanssızlık gibi gözüküyordu ama umulanın aksine Galatasaray adına kolay geçti.

Icardi de dirilirse...

Bu ritimde oynayan bir Galatasaray'da İcardi'nin de arkadaşlarına ayak uyduracak seviyeye dönmesi gerekir. Tamam taraftarın sevgilisi, kredisi yüksek ama bu sonsuz olmamalı. Arjantinli biraz daha özverili ve diri olmalı. Yeni transfer Köhn solbekte ilk maçında göz doldurdu ve yerini iyi tuttu. Özellikle temiz sol ayağıyla doğru bir tercih diyebiliriz. Özetle 90 dakikada Galatasaray soru işaretleriyle geldiği Başkent'ten 3 puanı, hem de güzel bir futbolla zorlanmadan alıp liderliğini sürdürdü.