İzmir'de futbol adına çok çok güzel bir ortam vardı. Maç öncesi 29 Ekim Cumhuriyet bayramını coşkuyla kutlayan Sarı- Kırmızılılar, bu motivasyonu sahada maç başlar başlamaz futbolcularla da sürdürdü. İlk yarım saatte adeta baskıyla rakibe göz açtırmayan Göztepe, Trabzonspor'a nefes aldırmadı. Kırmızı kartla 10'kişi kalan ev sahibi ekip karşısında Trabzonspor'un bir avantaj yakaladığını düşündüm ama nafile. İlk yarıda gol pozisyonu bulamadan tek şut dahi atmadan soyunma odasına giden Bordo-Mavili ekipte ayakta kalan tek isim kaptan Uğurcan'dı. Tecrübeli kaleci iki net pozisyonu önlerken olası bir yenik durumu önlemiş oldu. Üstelik Göztepe'nin sayılmayan golü de tartışmaya açık bir iptal kararıydı. Kişisel görüşüm iptal kararı yanlıştı. Öte yandan Şenol hocanın tecrübesine saygımız sonsuz ama iki stoper kulübede ve oyundaki iki stoper ise orta saha orjinli isimler olunca kafalarda soru işareti çoğaldı. Hareketli ve atletik Göztepe forvetleri karşısında bu stoperlerin ne kadar zorlandığını gördük ki ikinci yarı başlarken Güneş'in Denswil hamlesi oldu... Ve de Cham ile Nwakaeme ofansif bir hareketlilik getirdiğini gördük. Ancak oyunda dengeyi kuran Trabzonspor kalesinde gördüğü golle şok oldu adeta. Dün gece maç oynanırken dışardan birisi stada girse asla Göztepe'nin bir eksikle mücadele ettiğini farkedemezdi. Açıkçası skordan bağımsız oyuna baktığımızda Trabzonspor adına iyi şeyler söylemek çok zordu. Sahada rakibi eksikken gol yemesi ve bir türlü rakibe karşı oyun üstünlüğünü alamaması düşündürücüydü. Oysa bu maçtaki futbol ve sonuç gelecek hafta içerdeki Fenerbahçe maçı içinde ölçüydü.

79