İsrail'in Gazze'deki soykırımı artık dayanılmaz bir boyuta geldi. Netanyahu hükümeti, 21. yüzyılda herkesin gözü önünde Gazze halkını acımasızca öldürüyor. Bu zalimlik artık öyle bir boyutta geldi ki dünyanın dört bir yanında her gün protestolar düzenleniyor. Amerikalı yolsuzlar da Avrupalı sanatçılar da film festivallerinde açık açık bu soykırımın durması için İsrail'i protesto ediyor.
Benim bu hafta dikkatimi çeken en önemli iki isim var bu protestolar arasında. Bir tanesi Emmy ödüllü oyuncu Hannah Einbinder diğeri de BBC İskoçya Senfoni Orkestra Şefi Ilan Volkov...
İkisi de Yahudi ve ikisi de İsrail'in zulmünü cesurca haykırdılar. Einbinder, "Bizim dinimiz ve kültürümüz, bu tür etnik-milliyetçi devletten gerçekten ayrıdır" diyerek yaşananların kendini derinden etkilediğini söyledi. Yahudi inancına sahip biri olarak Netanyahu'nun zalimliğini protesto eden bir diğer isim olan Volkov ise BBC'nin canlı verdiği konserde çok çarpıcı ifadeler kullandı.
"Kalbim aylardır her gün büyük bir acı içinde. İsrail'den geliyorum. Orada yaşıyorum. Ancak şu anda orada yaşananlar akıl almaz ölçüde korkunç ve dehşet verici" sözleri büyük yankı uyandırdı. BBC, Volkov'un bu sözlerine bile tahammül etmedi ve yayını kesti. Netanyahu'nun soykırım politikasını artık Yahudi halkı bile isyan etme noktasına geldi.
Sesini Einbinder gibi Volkov gibi yükselten sanatçıların bu isyanına gönülden destek veren Yahudilerin çoğunlukta olduğuna inanıyorum. Gazze halkı açlıkla, ölümle büyük bir zulme uğrarken vicdanı olan kimse zaten buna sessiz kalamaz. İnsan olmak bunu gerektirir. Sessiz kalanlara Fazıl Say bu hafta çok sert tepki gösterdi. Gazze'de yaşananların soykırım olduğunu ve buna sessiz kalan meslektaşlarının utanç duyması gerektiğini söyledi. Say bu isyanında o kadar haklı ki. Aman konserim iptal olmasın, aman yapımcılar benimle çalışmaz diye korkak yaşayan sanatçılara harika bir ders vermiş. Yüreğine sağlık Fazıl Say.